Gece yemekte ilk kadehlerimizi sevgili Haldun abimiz için kaldırdık.
Ertesi sabah doğru kaleye gittik , üyelerimizden Zeki Zenger’e ait tren cafede Ankaralı diğer dostlarımızla buluştuk.Serkan’ın katkıları ile organize edilen trenciler toplantısı ve 2.el pazarına katıldık.
Konağın içi otantik malzemelerle oldukça ilgi çekici.
Genellikle değiş tokuş yapılan pazarde çok eğlendik , rekabet çok iyiydi..
Darısı İstanbul’un ve diğer illerimizin başına.
Eski dostumuz Sermet hoca gibi , tanıdıklarımızın yanında bir çok yeni arkadaşla da tanıştık , şu hızlı tren tam otursa da daha çok görüşsek.
Yeni makinemin bir marifeti , Ankara kalesinden şehir görüntüsü.
Toplantı sonrası önce gidip yatık döner yedik ( yanar dönerli lokonun üstüne yatıp sonra üstüne yatık döner yiyen arkadaşa inat
)
Daha sonra Koç müzesine geçip eski dostumuz Ersan’ı ziyaret edip yaptıklarına baktık , şu anda , dünyanın ilk arabasının 3/4 ü boyutlarında ve çalışan bir replikasını yapıyordu.Daha önce bir tanesini yapıp İstanbul da özel bir araba müzesine vermiş.Dostumuz görmeyeli çok yol almış , tebrikler ve başarılar dileklerimizle…..
Bence dünyanın en güzel en keyifli cafesi ve müzenin tam ortasında .
Gezmekten , yemekten ve gülmekten yorgun düştüğümüz bir gezimiz daha bitti ve dönüş yoluna geçtik , Tüm Ankaralı dostlara tekrar teşekkürler.
Bu arada , baharda İstanbulda bir Koç müzesi gezisi ve klüp yemeği yapmayı planladık herkesin şimdiden haberi olsun.
Ankara Esenboğa havalimanı da çok güzel olmuş yapanların hakkını yemeyelim.