03-50 Haydarpaşa garı
HAYDARPAŞA TARİHÇESİ
anadolu demiryollarının başlangıç noktası olan haydarpaşa garı mimari yapısı ve tarihi özellikleri ile türkiye'deki gar binalarının en önemlisidir. haydarpaşa gar'ının bulunduğu alan 1903 yılına kadar denizle kaplıydı. ilk haydarpaşa gar'ı bugünkü çayırbaşı köprüsünün bulunduğu yerde 11.05.1872 yılında yapıldı. h.paşa - izmit arasında 22.09.1872 tarihinde açılan hattın anadoluya yeni yapılan hatlarla ilerlemesi sonucu bu bina yetersiz kalınca, abdülhamit ii döneminde yeni bir gar binasının yapımına karar verildi ve ''anadolu - bağdat şirketi'' adlı alman şirketi h.paşa liman ve gar inşaatı ve işletmesi ile görevlendirildi.
ilk olarak 1899 yılında limanın dalgakıranının inşasına başlandı ve şirket tarafından üzerine abdülhamid'in tahta çıkışının 25. yıldönümü anısı olarak bir sütun yapıldı. üstündeki deniz fenerleri mühendis mustafa lütfi, sütun mimar valöri tarafından yapılan dalgakıran ile haydarpaşa limanı 1902'de abdülhamit'in doğum gününde törenle açıldı. haydarpaşa garı'nın projesini ise otto ritter ve helmut cuno isimli iki mimar yapmıştır. inşaatta italyan ustalar ve mühendisler çalışmıştır. inşaasına 30.05.1906 da başlanan gar, 1909 yılında bitirildi. bina başlangıçta 2525 metrekare arsa üzerine kuruldu, bu alan günümüzde 3836 metrekare'ye yayıldı.
her biri 21 metre uzunluğunda 1100 ahşap kazığın buharlı şahmerdan ile denize çakılması ile temeli atılan bina, subasman seviyesine kadar hereke'den getirilen açık pembe taşlarla yükselir. zemin kat ve asma katlarda kullanılan taş cephe kaplaması açık nefti renkte bilecik - osmaniye'den çıkarılan lefke taşıdır. bu taş orta sertlikte kolay işlenebilen bir kumtaşıdır. kuzey cephe (selimiye tarafı) yer yer taş kaplama ve sıvayla örtülüdür.
haydarpaşa gar binası noe-rönesans stilinde olup klasik bir alman mimari örneğidir. binanın planı; batı cephesi kısa , doğu cephesi uzun ''u'' şeklindedir. bu ''u'' planının ortasında geniş koridorlar ve koridorların iki tarafında geniş ve yüksek tavanlı odalar sıralanmıştır. odaların kapılarında kimi içerden kimi de dışarıdan açılan gözetleme delikleri vardır. bugün sadece permi odasının tavanında kalan özgün kalemişi süslemelerde demiryolunun simgesi kanatlı tekerlek motifleri resmedilmiştir.
haydarpaşa gar binasının çatısı ahşap olup alman mimarisinde çok kullanılan dik çatı şeklindedir ve üzeri arduaz kaplıdır. güney cephesinin çatı hizasında barok düzenli alınlığında büyük bir saat yer alır. saatin kadranı alman demiryollarının simgesi olan tekerlekli kartal kanadı ile süslüdür. bu motif daha sonra stilize edilerek türk demiryollarının da simgesi olmuştur.
haydarpaşa garının doğu kanadında bulunan gar lokantasının çini panoları mehmet emin usta'nın eseridir. bina, 1917 yılında yapılan sabotajda cephelere sevkedilen cephanenin infilakı sonucu büyük hasar gördü, kuleleri yandı ve yüzlerce asker öldü. 15 kasım 1979 da dalgakıranın biraz açığında ''independanta'' adlı romen tankerinde meydana gelen patlamada binanın camları ve tarihi vitrayları parçalandı. zamanla yıpranan dış cephe 1973-1981 yılları arasında restore edildi ve cephe kaplamasının yaklaşık yüzde 80 oranında yıpranan kesimleri yenilendi.
haydarpaşa gar'dan karşılıklı olarak hergün 140 banliyö, 28 ekspres tren seferi yapılmakta, günde ortalama 100.000 kişi yolculuk yapmaktadır.
Gar binaları arasında en görkemli, en şatafatlı ve en büyüğü olan Anadolu‐Bağdat ve Hicaz Demiryollarının başlangıç noktası konumunda bulunan Haydarpaşa garı 1908 yılında hizmete girmiştir. Gar binası ʺOryantalistʺ esinli, Orta Avrupa Barok mimarisi, Alman Rönesansı ve
Neoklasik sentezli ʺeklektikʺ bir üslupta inşa edilmiş olan bina, aslında klasik Alman mimarisinin bir örneğidir (Koçer 1995, Fersan 1991, Soğancı 2001).
Bir kolu diğerinden biraz daha kısa olan “U” şeklinde bir plan şemasına sahiptir. Beş katlı ve her katta bir koridor etrafına sıralanmış bürolar vardır. Köşe kulelerinde yuvarlak mekanlar bulunmaktadır. Kuzey cephesi yolcu peronlarının bulunduğu avlu kısmına, güney cephesi ise deniz tarafına bakar.
Kuzey cephesi güney cephesine göre daha sade yapılan binanın, güney cephesindeki zemin katında yer alan büyük üç adet kapının üzerinde
sepetkulpu kemerler, diğer küçük olanlar da ise yuvarlak kemerler kullanılmıştır. Yapının birinci kat pencerelerinde yuvarlak kemerli pencereler kullanılmış ve üzerlerine üçgen alınlıklar konulmuştur. Üst katlarda ise etrafı söveli, basit dikdörtgen pencereler yapılmıştır. Çatı katında düzenlenen odalar ise çatıyı yırtan pencerelerle dışarı açılmıştır.