Değerli dostlar,
Çok vahim bir durum. Önce kendi hikayemi anlatayım. Sene 1971, üniversite yıllarının başı, bir bahar günü TED li arkadaşlarımdan biri ağabeyinin üye olduğu ve yönettiği (İsimleri es geçiyorum) Ankara TOK (Türkiye Otomobil Kulübü) ne götürdü. Hafızam beni zorluyor ama yanılmıyorsam kulüp o zamanlar Şili meydanına yakın bir yerlerdeydi. Kulüpte o zamanlar 2 slotlu slotcar pisti var ve Ankarada başkası yok. Harun alınmasın ama hala ben o slotcar pistinden daha güzelini henüz Türkiyede görmedim. Biz bugün tren kurgusu yapıyoruz, onlar ozaman yok yok malzeme ile slotcar kurgusu yapmışlardı. Yaptıkları kurgu bugün bile bir çoğumuzun tren kurgusuna taş çıkartacak kadar güzeldi. 1970 lerde insanlar hobilerine gönül koyuyorlardı, yoktan var ediyorlardı. O ufacık slotcar pisti hayatımı değiştirdi. Türkiye Otomobil Kulübüne üye oldum. Hiçbir zaman bir yarışçı olacak kadar zengin olamadım ama, her faaliyete katıldım, Birçoğu bugün rahmetli olan Ralli ci dost edindim, arabalarıyla antreman yaptım, hakemlik yaptım, fotoğrafçılık yaptım, lastik değiştirdim, çıraklık yaptım, velhasıl bu hobi uğruna her haltı yaptım. Hayatımın mutlu bir on senesini geçirdim TOK da.
Şartlar değişti, yaşam gailesi beni birçok şeyden olduğu gibi bu hobimdende uzaklaştırdı, vee şimdi, mutlu mesut minicik lokolarımla yola devam.
Bir daha elimi slotcar pistine sürmeyeceğim, ama yinede dostlar siz siz olun bana arabanızın anahtarını vermeyin, bellimi olur, gençlik yıllarım depreşir ve...
Saygı ve sevgilerimle,
Can