Cem bey,
Bence güzel bir tartışma oluyor. Dediğin gibi beyin jimlastiği.
Şimdi katıldığım ve katılmadığım noktaları söyliyeyim.
Öncelikle şu konuda çok hem de çok haklısınız, katılıyorum.
"Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış" durumu. Dağların umurunda değil ama tavşanlar birbirini yiyor.
Keşke daha fazla marka olsa, keşke bütün abuk subuk ölçekler de dahil olmak üzere Türkiye'de bulunsa ve hepsi için de pazar oluşabilse. Hepimiz, alıcısı satıcısı daha mutlu oluruz. Olmayan bir pazarda neyin kavgası yapılıyor belli değil.
Katılmadığım 2 paragrafınız var. İkisi de Marklin için aynı sonucu vermiş.
1. Harun bey kendi söylesin: siz Marklin olsanız ve bir politika belirleseniz - diyelim ki her dealer en az 100.000 euroluk mal alacak yılda. Dünyanın bilmem kaç memleketinde bilmem kaç yüz dealer tıkır tıkır mal alırken Türkiye'den diyelim Cem Tekin gelse "ben 10.000 euroluk mal alırım ama onu da satamayabilirim" dese ne derdi acaba? Adamın stratejisinde Türkiye yoksa biz ne yapalım.
2. ...dünya piyasasında hatırı sayılır bir yer edinip, bu yeri de yılda bilmemkaçyüzbin euroluk mal çekmek zorunda bıraktığınız bayiler aracılığı ile yaptıysanız Marklin gibi davranmak zorunda kalabilirsiniz.
Bu 2 paragrafta aslında çok başarılı olmuş ve politikalarının haklılığının meyvalarını yemiş firmalar için söylenebilir.
Ama gerçek şu ki başarılı olmak için sanki bunlar mecburen benimsenen politikalar gibi görünmesine rağmen sonuç hiç te öyle değil.
Şimdi düşünün Marklin'i Almanya ile aynı fiyata alabiliyor olsak, ya da ben Proses olarak buradaki distribütörden Almanyada bir dükkanın aldığı fiyattan mal alabilsem ve dükkanımda diğer markaların yanında onu da satabilsem artı kaç tane daha Marklin alıcısı olurdu.
Sonuç şu, 100 yıldan fazladır bu sektörü yaratan ve yaşatan firmaların başında olan Marklin'in son 5-6 senedir büyük bir darboğaza girdi ve bir İngiliz yatırım şirketine satıldı. Dedikodulara göre de esas alıcı, doğu Avrupa ülkelerinden birinde yaşayan ve komünizm sonrası zengin olmuş bir şahsa veya aileye satılacak olması.
Demek ki bu politikalar yanlış. Demek ki ben Marklin olsam ve bu politikalrı uygulasam hata yapmış olacaktım. Demek ki 100 bin euroluk mal alacak bayilerin yanında 10 bin euroluk malı anca satacak/satamayacak Cem Tekin gibi bayilere de aynı koşulları tanımak iyi olabilir. Yoksa o beğenmediğiniz pazarlarda hiç gelişemeyebilirsiniz. Burnu büyüklükten kastım buydu.
Ancak buraya kadar tartıştıklarımız tabi firmalar açısından önemli. Yoksa ürünlerin kalitesi, devamlılığı ya da gelişmesi açısından değil. Bunlar yeni yönetimlerin, yeni sahiplerin başarısına bağlı. Muhtemelen yeni bir kan belki de çok daha iyi işler yapacaktır ve şimdiye kadar uygulanan yanlış politikaları uygulamayacak ve umarım sonuçta bizim Marklin'ciler de daha ucuza alabileceklerdir.
Selamlar,
Harun