Model Trenciler Kulübü

Model Trenciler Forumu => Kuruluş amacımız, kurallar, bilinmesi gerekenler... => Türkiye'de Hobi Sektörü => Konuyu başlatan: Harun - Ocak 17, 2007, 22:30:06

Başlık: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Harun - Ocak 17, 2007, 22:30:06
Selamlar,

Marklin digital setler:

tek loko 350 (Firestation loko + vagonlar) - 600 (ICE toplam 4 ünite) Euro arası
çift loko 600 Euro (V200 + Class 50 + vagonlar)

Bunlar Marklin katalog fiyatları, Türkiye'ye düzenli ithal edenler bu fiyatlar üzerine %30 civarı ekliyor - sipariş üzerine getiriyorlar.

Saygılar,

Cem.

Cem,

Birşey merak ettim. Marklin getirenlerde stokta mal olmuyor mu?

O zaman stok maliyetleri 0 olur.

Harun
Başlık: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Ocak 17, 2007, 22:36:37
Harun bey,

Benim gözlemlediğim; adamlar ucuzlayan veya parti malı setleri dükkanlara koyuyorlar ama sizinki gibi bir "stok" yok. Geri kalan ise satılacağını düşündükeri (veya parçalayıp satabilecekleri) modelleri alıp koyuyorlar birkaç tane, maksat dükkan dolu gözüksün. Bunun dışında katalogdan sipariş yaygın. Tabi şu da var: Marklin'de setleri stoklamak pahalı iş.

Kısaca dediğiniz gibi stok maliyetleri (setler için) "0"a yakın.

Cem.
Başlık: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Harun - Ocak 17, 2007, 22:49:16

Tabi şu da var: Marklin'de setleri stoklamak pahalı iş.

Kısaca dediğiniz gibi stok maliyetleri (setler için) "0"a yakın.

Cem.

Cem bey,

Anladım. Ama şuna gene katılamıyorum. Marklin olunca enteresan bir koruma iç güdüsü mü devreye giriyor? Hani birisi demişti ya "her babyiğitin harcı değildir Marklin distribütörü/dealeri olmak" diye. Şimdi siz de diyorsunuz ki "Marklin'de setleri stoklamak pahallı iş". Hornby de ya da başka bir markada kolay mı olduğunu zannediyorsunuz? Bunun adı "taşın altına elini sokmamaktır". Başka birşey değil. Stok maliyeti de bu durumda "0" a yakın değil tam "0" olur.

Açıkçası bize herkes parasını önceden verse ya da kaporosunu, yurtdışından %30 pahallı değil %30 ucuz satabiliriz.

Lafım tabii size değil alınmayın. Ama Marklinciler adına sinirleniyorum. Siparişle mal mı gelir? Bu sektör bu yüzden kısır kalıyor.

Selamlar,

Harun







Başlık: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Ocak 17, 2007, 23:05:11
Harun bey tekrar selamlar,

Ticaret kanunumuzun ilk maddesidir: Tüccar, basiretli bir ticaret adamı gibi davranmak zorundadır.

Ancak her tüccar sizin-benim gibi değil. Daha önce tartıştığımız bir konu bu aslında: Ben hem İngiltere'den hem de Almanya'dan mal getiriyorum. İngiliz katalog fiyatı üzerinden %62.5 iskonto yapıyor, Alman katalog fiyatı üzerinden %20. İngiliz milleti ticareti biliyor.

Tabi "elini taşın altına koymak" konusunda haklısınız. Ben Alman'ın malını da mümkün mertebe stokta bulunduruyorum ama İngiliz'inki gibi değil - yok sattığımız zamanlar da olmuyor değil bu nedenle. Tabi Alman'ın malında birim maliyeti de yüksek (beheri 80 - 140 Euro arası) onun için yüklü stok bulunduramıyorum.

Yani konu Marklin - Hornby değil, Alman - İngiliz konusu. Alman'larla çalıştınız mı bilmiyorum ama durum gerçekten bu.

"Koruma içgüdüsü" değil, şark kafasıyla iş yapılan bir ülkede hali zaten belli bir sektörden bahsettiğimiz için söyledim "Marklin stoklamak pahalı iş" diye.

Saygılar,

Cem.
Başlık: Türkiyenin sorunları
Gönderen: iceman - Ocak 17, 2007, 23:24:23

Tabi şu da var: Marklin'de setleri stoklamak pahalı iş.

Kısaca dediğiniz gibi stok maliyetleri (setler için) "0"a yakın.

Cem.

Cem bey,

Anladım. Ama şuna gene katılamıyorum. Marklin olunca enteresan bir koruma iç güdüsü mü devreye giriyor? Hani birisi demişti ya "her babyiğitin harcı değildir Marklin distribütörü/dealeri olmak" diye. Şimdi siz de diyorsunuz ki "Marklin'de setleri stoklamak pahallı iş". Hornby de ya da başka bir markada kolay mı olduğunu zannediyorsunuz? Bunun adı "taşın altına elini sokmamaktır". Başka birşey değil. Stok maliyeti de bu durumda "0" a yakın değil tam "0" olur.

Açıkçası bize herkes parasını önceden verse ya da kaporosunu, yurtdışından %30 pahallı değil %30 ucuz satabiliriz.

Lafım tabii size değil alınmayın. Ama Marklinciler adına sinirleniyorum. Siparişle mal mı gelir? Bu sektör bu yüzden kısır kalıyor.

Selamlar,

Harun



Abi sinirlenme v.s. neler oluyor?Sende bana benzemeye başladın herhalde.Özelliklede o marka adını duyunca  ;D Ama tabii yerden göğe kadar da haklı olduğun gerçeği var.Zaten onlar sen-ben kafa yapısına uyacak firmalar değil.Adamlar bir defa tamamen kendi standartlarını koyup kabul ettirme derdindeler.Herşeyiyle.Ben mesela Z ölçek denen şeyi bile onlardan başka yerde görmedim.(Bildiğim kadarıyla diğeleri küçük ölçek olarak N kullanıyor).Herhalde ondan dolayı kullanıcıları bu kadar canla başla sarmaş dolaşlar.İş büyük ölçüde senin kalbinde sanatında yatıyor.Şu iki Avusturyalıyıda oturtursan piyasada adı duyulup iyi biryerlere getirirsen (ki ben başarabileceğine can-ı gönülen inanıyorum) o zaman birşeyler normale dönmeye başlayıp Almanya veya diğer Avrupa ülkelerindekine benzer bir hal almaya başlayacak bunun piyasası.Boşwer sen kafanı yorma onlar kendi dünyalarında yaşasın.....  ;)




Başlık: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Harun - Ocak 17, 2007, 23:48:44
Cem bey,

Evet belki ülkeler arasında fark var.

Ama size bir de Alman örnek vereyim. Belki biliyorsunuzdur CMC diye bir Alman die-cast araba modeli firması var.

Biz onun da ithalatçısıyız ve onu da Almanya fiyatlarıyla satabiliyoruz.

Hatta bir de İspanyol firma var onunla da aynı şekilde.

Belki en önemli fark ülke değil de firma yöneticileri veya firma politikası olsa gerek. Hem üretici firma hem de ithalatçı firma açısından.

Yurt dışında bazı firmalara gittiğimde Türkiye'den geldiğimi söyleyince hemen "gayri ciddi" olduğumu düşündüren bir havaya giriyorlar. Belki biraz da bizim kendi yüzümüzden oluyor bazı şeyler. Dediğim gibi malesef Türkleri "taşın altına elini sokmayan", ve dolayısiyle kısa dönemli iş yapabilecek olarak düşünüp başka ülkelere yaptıkları avantajlı listeleri ortaya çıkartmıyorlar.

Bir de tabii "burnu büyük" olmak var. Marklin gibi bazı firmaların burnu fazla büyük olunca bu durum ortaya çıkabiliyor. Rakipleri uluslararası müşterileri ve pazarları da memnun ederken onlar kendi ülkelerinindeki satıcılara göre fiyat yapıp lokal markette yoğunlaşıyorlar. Ama hazin olanı belki de bu politikaları yüzünden sonunda firmayı satmak zorunda kalabiliyorlar. Aklıma geldi Rolls Royce gibi bir firmayı Almanlara kaptıran İngilizlerin de içinde böyle firmalar yok değil demek ki.

Neyse konumuz bu değildi zaten ama bu sektörün hali beni "her markanın alıcısı için"  gerçekten üzüyor. Hak etmediğimiz fiyatlara mallar alıyoruz ya da hiç alamıyoruz. Hobi sektöründe durum malesef hep böyle. Ben firma olarak elimden geleni yapmaya çalışıyorum ama ne kadar faydası olur şimdilik bilemiyorum.

Cem bey, arkadaşlar yanlış anlamasın diye söylüyorum bu konu bir tartışma değil benim açımdan sektör için bir dertleşme gibi oldu.

Selamlar,

Harun
Başlık: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Harun - Ocak 17, 2007, 23:57:03
Sevgili Cem,

Yapma allah aşkına. Emin ol, o marka, bu marka falan durumu değil.

Zaten mesajımı yazarken sonuna ekledim bu bir tartışma değil diye.

Gerçekten genel olarak sektörle ilgili sıkıntılarımdan bahsediyorum.

Şu hobi konusunun Türkiye'deki durumu 25 senedir bana dert oldu.

Ondan yazıyorum. Bunun markayla kesinlikle ilgisi yok.

Zaten bu konunun yeri "Türkiye'de Hobi Sektörü" bölümü olmaya başladı" onun için oraya taşıyorum.

VE LÜTFEN kesinlikle marka çekişmesi haline gelmesin.

Bence hepimiz için esas problem olan konuyu önemsiz hale getiriyor.

Bugün bana bütün rakip markaların ithalatçıları gelse ve ortak bir hareket yapalım dese emin ol seve seve yaparım.

Yeter ki bu sektör kuvvetlensin.

Selamlar,

Harun

Başlık: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Ocak 17, 2007, 23:58:38
"Adamlar bir defa tamamen kendi standartlarını koyup kabul ettirme derdindeler.Herşeyiyle.Ben mesela Z ölçek denen şeyi bile onlardan başka yerde görmedim.(Bildiğim kadarıyla diğeleri küçük ölçek olarak N kullanıyor).Herhalde ondan dolayı kullanıcıları bu kadar canla başla sarmaş dolaşlar."

Jimmy Cem,

Marklin adının her geçtiği konuda yukarıdakine benzer şeyler yazıyorsun ve ben (ayrıca niye hep ben onu da anlamış değilim, sanki forumda benden başka Marklin kullanıcısı yok) her seferinde "boşver bu da onun fikri" diyorum kendime.

Beğenirsin beğenmezsin o kısmı senin bileceğin iş, ama Marklin gibi bir markanın (ve onun kullanıcılarının) haraket dolu yorumlara, ve işin ötesinde direk hakaretlere hiç mi hiç ihtiyacı yok.

Bir markanın "fanatiği" olmakla aynı markanın "fanatik seviyesinde düşmanı" olmanın aynı anlama geldiğini sen de biliyorsun.

Bu hobi bir beğeni işidir.

Cem.
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: iceman - Ocak 18, 2007, 00:07:11
Ya.......  >:(

Benim amacım kesinlikle aşağılama değildi.Herhalde benim eski bir Maerklin kullanıcısı olduğumu ve Maerklin in çocukluk aşkım olduğunu unuttunuz.Benim Harun abiyi aşırı sevmemdeki en büyük etken idealist yaklaşımının yanında içten olması.O huyum çok pis,çok kötü.Ağzım kalbimle beynimin söylemediğini söyleyemiyor.Köprüyü geçene kadar ayıya dayı de,nabza göre şerbet ver gibi kavramlar bana çok ters.Kısacası politika da yapamıyorum diyebilirim.Dolayısıyla bu tarz hareketler ister istemez otomatikman sinirlendiriyor insanı.Bu herhangibir firmanın yaklaşım tarzı olunca da durum aynı.Bugün Maerklin için söylediklerimi otomotiv sektöründe Mercedes içinde söylerim aynen.Maerklin hayranı olabilirsin Cem abi ama ben seni Maerklinci değil insan gözü ile gördüm.Benim ricamı kırmama ve yerine getirme centilmenliğini de elbette unutmam mümkün değil.Sen veya başka bri arkadaşı kırmak en son isteyeceğim şeydir.Ayrıca bildiğim kadarıyla tek Maerklin kullanıcısı sen değilsin.Özgür,Ayhan,Abdurrahman usta gibi daha aklıma gelmeyen baya arkadaş var sanırım.O yüzden alınma v.s. bir pozisyon doğmasını asla istemem.Eleştirdiğim sadece yaklaşım tarzıydı.Çıngar çıkmasını en son isteyeceklerden biriside benim sanırım sen de biliyorsun.Kırdıysam tekrardan özür dilerim kusura bakma...

Saygılar

Jimmy Cem
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Harun - Ocak 18, 2007, 00:10:30
Sevgili Cem ve Cem,

Kusura bakmayın bu konuyu ben açtığım için kendimde bu hakkı bularak her ikinizin de son mesajlarını siliyorum.

Ben gerçekten gene sektörün problemleriyle dertlenirken konu buralara geldi. Üstelik de tahmin etmiş ve son satırlarda bunun bir tartışma olmadığını dertleşme gibi olduğunu belirtmişken.

Jimmy Cem bize çok yararlı ama aynı şekilde AC deki konularda da ctekin bize çok faydalı.

Yani bize herkes lazım. Lütfen uzatmayın ve bu son mesajlarınızı benim sildiğim gibi siz de kafanızdan silin.

Selamlar,

HArun



Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Harun - Ocak 18, 2007, 00:17:23
Jimmy Cem'in son mesajı üzerine silmekten vazgeçtim.

Umarım tatlıya bağlanmıştır ikiniz için de :)

Yahu arada kaldım. Şu forumda herkesi eleştirdiğimiz şeye ben sebep olmuş gibi hissettim.

Jimmy Cem heyecanını yenip sağduyulu davrandığın için teşekkür ederim.

Hem baksana İngilizler de 00 ölçek diye bir şey tutturmuşlar. Yani her ülkenin her firmanın ekzantrik şeyleri olabiliyor.

Selamlar,

Harun

Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Ocak 18, 2007, 00:21:56
Sevgili Jimmy,

Söylediğini anlıyorum. Sana hak vermiyor da değilim. Birçok kez anlattım aynı problemleri ben de yaşıyorum diye. Ama Türkiye'de bizlerin durumu "tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış" şeklinde.

Harun bey kendi söylesin: siz Marklin olsanız ve bir politika belirleseniz - diyelim ki her dealer en az 100.000 euroluk mal alacak yılda. Dünyanın bilmemkaç memleketinde bilmemkaçyüz dealer tıkır tıkır mal alırken Türkiye'den diyelim Cem Tekin gelse "ben 10.000 euroluk mal alırım ama onu da satamayabilirim" dese ne derdi acaba? Adamın stratejisinde Türkiye yoksa biz ne yapalım - yani böyle birbirimizi mi kıralım?

Marklin konusundaki görüşlerimi biliyorsun. Şu anda bana uyan o, inşallah daha fazla kazanırım Hag, Marks, vs. de alırım. Hatta onlardan önce bir DC set kurarım kendime.

Lütfen sinirlerine biraz daha hakim olmaya çalış.

Sevgiler,

Cem.

Not. Harun bey "kusura bakmak" ne kelime. Şurada biraz stres atıyoruz.
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: iceman - Ocak 18, 2007, 00:22:44
Yok canım extra birşey yapmadım.Biliyorsun beni en yakından tanıyanlardan birisisin.Kim kırılsın üzülsün isterim ki?
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: iceman - Ocak 18, 2007, 00:25:08
Sevgili Jimmy,

Söylediğini anlıyorum. Sana hak vermiyor da değilim. Birçok kez anlattım aynı problemleri ben de yaşıyorum diye. Ama Türkiye'de bizlerin durumu "tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış" şeklinde.

Harun bey kendi söylesin: siz Marklin olsanız ve bir politika belirleseniz - diyelim ki her dealer en az 100.000 euroluk mal alacak yılda. Dünyanın bilmemkaç memleketinde bilmemkaçyüz dealer tıkır tıkır mal alırken Türkiye'den diyelim Cem Tekin gelse "ben 10.000 euroluk mal alırım ama onu da satamayabilirim" dese ne derdi acaba? Adamın stratejisinde Türkiye yoksa biz ne yapalım - yani böyle birbirimizi mi kıralım?

Marklin konusundaki görüşlerimi biliyorsun. Şu anda bana uyan o, inşallah daha fazla kazanırım Hag, Marks, vs. de alırım. Hatta onlardan önce bir DC set kurarım kendime.

Lütfen sinirlerine biraz daha hakim olmaya çalış.

Sevgiler,

Cem.



Yok abisi hakimim rahat ol.Keşke hepsi sen gibi olsa.Sen beni kırmadın ricamı yerine getirdin.Nankörmüyüm unutayım.Bazıları beni bilmem nereleri ile ölçmeye kalkarken seni kırıp ayıp etmek bana yakışır mı? ;)
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Ocak 18, 2007, 00:28:02
:) :) :)
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Ocak 18, 2007, 00:39:08
Yurt dışında bazı firmalara gittiğimde Türkiye'den geldiğimi söyleyince hemen "gayri ciddi" olduğumu düşündüren bir havaya giriyorlar. Belki biraz da bizim kendi yüzümüzden oluyor bazı şeyler. Dediğim gibi malesef Türkleri "taşın altına elini sokmayan", ve dolayısiyle kısa dönemli iş yapabilecek olarak düşünüp başka ülkelere yaptıkları avantajlı listeleri ortaya çıkartmıyorlar.

Bir de tabii "burnu büyük" olmak var. Marklin gibi bazı firmaların burnu fazla büyük olunca bu durum ortaya çıkabiliyor. Rakipleri uluslararası müşterileri ve pazarları da memnun ederken onlar kendi ülkelerinindeki satıcılara göre fiyat yapıp lokal markette yoğunlaşıyorlar. Ama hazin olanı belki de bu politikaları yüzünden sonunda firmayı satmak zorunda kalabiliyorlar. Aklıma geldi Rolls Royce gibi bir firmayı Almanlara kaptıran İngilizlerin de içinde böyle firmalar yok değil demek ki.

Neyse konumuz bu değildi zaten ama bu sektörün hali beni "her markanın alıcısı için"  gerçekten üzüyor. Hak etmediğimiz fiyatlara mallar alıyoruz ya da hiç alamıyoruz. Hobi sektöründe durum malesef hep böyle. Ben firma olarak elimden geleni yapmaya çalışıyorum ama ne kadar faydası olur şimdilik bilemiyorum.

Cem bey, arkadaşlar yanlış anlamasın diye söylüyorum bu konu bir tartışma değil benim açımdan sektör için bir dertleşme gibi oldu.

Harun bey,

Aslında benim için de dertleşme sayılır bu; biraz da beyin jimnastiği :)

Ama şu da var; şirket adı önemli değil, dünya piyasasında hatırı sayılır bir yer edinip, bu yeri de yılda bilmemkaçyüzbin euroluk mal çekmek zorunda bıraktığınız bayiler aracılığı ile yaptıysanız Marklin gibi davranmak zorunda kalabilirsiniz.

Size enteresan birşey anlatayım: İspanya'da tanıdığım bir Marklin bayii var. Çok iyidir aramız ve indirimli mal verir bana arada bir. Almanya'da maket satan bir başka tanıdığıma bahsedince adam "sorsana şu İspanyol arkadaşına bana birkaç kuruş indirimli Marklin verir mi?" dedi. Sordum, aldığım cevap şu idi: "Marklin ile anlaşmamızda İspanya dışına, hele hele Avrupa'ya mal satmam yasak, duyarlarsa bayiliğimi iptal ederler, kusura bakmasın arkadaşın!".

Yani bayileri ve kendisi bu durumda olan bir şirketin Türkiye'de nasıl davranması beklenir ki? Bir de aklıma şu geldi (yanlış anlamayın sadece bu örnekleri bildiğim için söylüyorum) daha 1980'lerde bazı firmalar "biz Marklin bayisiyiz" diye çıkmışlardı ortaya. Belki onlarla bir problemleri olmuştur.

Saygılar,

Cem.
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Ocak 18, 2007, 00:46:41
Aklımdayken ekleyeyim dedim:

Bir de şöyle bir ülke gerçeği var: Ferrari bayimiz var ama adam gibi bir Marklin bayimiz yok. Aslında çok şey anlatıyor bu insana.

Yurtdışında takip ettiğim forumlarda adamlar Aralık ayında önümüzdeki yıl Marklin'den hangi modelleri alacaklarını konuşmaya başlıyor; bahsettiğim modeller de "Insider" modelleri, tanesi 500 euro'dan başlıyor.

Bizde ise "abi şurdan bi hazine arazisi kapatayım arabayı değiştirecem" muhabbeti var!

Sen tüm dünyada böyle bir tezgah kur ondan sonra Türkiye'yi mi düşünürsün? Ben de olsam düşünmem, ne yalan söyleyeyim.

Cem.
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: mali87 - Ocak 18, 2007, 00:47:57
    Harun abi satmış olduğun markalar arasınada Marklin markasınıda görmek isterim tabiki almakta isteriz = alacağızda.Şu an bir Marlin 29825 set almak istiyorum malesef burada yok siparişle geliyor.Cem Tekin beyde bahsetmişti güzel ama fiat baya artıyor.Alacagımız set 1.000 Euro olsa adamlar % 30 koysa 1.300 Euro yapıyor buda iyi para insan 300 Euroya bir loco daha alır diye düşünüyorum.Yakında arkadaşım Almanyaya gidecek ben de ona getirtirecegim.Buradan alınca adamı  :-* lar.Bu yazdıklarımın sizinle ve Prosesle hiçbir alkası yoktur umarım yanlış anlaşılmam hoşçakalın.


    mali...
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Harun - Ocak 18, 2007, 03:22:48
Cem bey,

Bence güzel bir tartışma oluyor. Dediğin gibi beyin jimlastiği.

Şimdi katıldığım ve katılmadığım noktaları söyliyeyim.

Öncelikle şu konuda çok hem de çok haklısınız, katılıyorum.

"Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış" durumu. Dağların umurunda değil ama tavşanlar birbirini yiyor.

Keşke daha fazla marka olsa, keşke bütün abuk subuk ölçekler de dahil olmak üzere Türkiye'de bulunsa ve hepsi için de pazar oluşabilse. Hepimiz, alıcısı satıcısı daha mutlu oluruz. Olmayan bir pazarda neyin kavgası yapılıyor belli değil.

Katılmadığım 2 paragrafınız var. İkisi de Marklin için aynı sonucu vermiş.

1. Harun bey kendi söylesin: siz Marklin olsanız ve bir politika belirleseniz - diyelim ki her dealer en az 100.000 euroluk mal alacak yılda. Dünyanın bilmem kaç memleketinde bilmem kaç yüz dealer tıkır tıkır mal alırken Türkiye'den diyelim Cem Tekin gelse "ben 10.000 euroluk mal alırım ama onu da satamayabilirim" dese ne derdi acaba? Adamın stratejisinde Türkiye yoksa biz ne yapalım.

2. ...dünya piyasasında hatırı sayılır bir yer edinip, bu yeri de yılda bilmemkaçyüzbin euroluk mal çekmek zorunda bıraktığınız bayiler aracılığı ile yaptıysanız Marklin gibi davranmak zorunda kalabilirsiniz.

Bu 2 paragrafta aslında çok başarılı olmuş ve politikalarının haklılığının meyvalarını yemiş firmalar için söylenebilir.

Ama gerçek şu ki başarılı olmak için sanki bunlar mecburen benimsenen politikalar gibi görünmesine rağmen sonuç hiç te öyle değil.

Şimdi düşünün Marklin'i Almanya ile aynı fiyata alabiliyor olsak, ya da ben Proses olarak buradaki distribütörden Almanyada bir dükkanın aldığı fiyattan mal alabilsem ve dükkanımda diğer markaların yanında onu da satabilsem artı kaç tane daha Marklin alıcısı olurdu.

Sonuç şu, 100 yıldan fazladır bu sektörü yaratan ve yaşatan firmaların başında olan Marklin'in son 5-6 senedir büyük bir darboğaza girdi ve bir İngiliz yatırım şirketine satıldı. Dedikodulara göre de esas alıcı, doğu Avrupa ülkelerinden birinde yaşayan ve komünizm sonrası zengin olmuş bir şahsa veya aileye satılacak olması.

Demek ki bu politikalar yanlış. Demek ki ben Marklin olsam ve bu politikalrı uygulasam hata yapmış olacaktım. Demek ki 100 bin euroluk mal alacak bayilerin yanında 10 bin euroluk malı anca satacak/satamayacak Cem Tekin gibi bayilere de aynı koşulları tanımak iyi olabilir. Yoksa o beğenmediğiniz pazarlarda hiç gelişemeyebilirsiniz. Burnu büyüklükten kastım buydu.

Ancak buraya kadar tartıştıklarımız tabi firmalar açısından önemli. Yoksa ürünlerin kalitesi, devamlılığı ya da gelişmesi açısından değil. Bunlar yeni yönetimlerin, yeni sahiplerin başarısına bağlı. Muhtemelen yeni bir kan belki de çok daha iyi işler yapacaktır ve şimdiye kadar uygulanan yanlış politikaları uygulamayacak ve umarım sonuçta bizim Marklin'ciler de daha ucuza alabileceklerdir.

Selamlar,

Harun
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Harun - Ocak 18, 2007, 03:29:46
Mehmet bey selam,

Harun abi satmış olduğun markalar arasınada Marklin markasınıda görmek isterim tabiki almakta isteriz = alacağızda.

Teşekkürler ama sanırım yanlış anlama oldu. Ben diğer ithalatçılarla ortak bir politika belirlemekten söz etmiştim.

Yoksa bizim Marklin getirmemiz söz konusu değil. Bu bana ahlaki açıdan ters gelir. Aynı Marklin gibi Mehano'yu da yarı fiyatına bile bulsak getirmemiz söz konusu değil çünkü bunları öyle ya da böyle ithal edenler var.

Selamlar,

Harun

Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: avsalı - Ocak 18, 2007, 08:44:41
selamlar. ben hep düşünüyorum türkiyede hobi sektörü üzerine üretim yapan tesis neden yok diye.türkiyedeki pazarı yetersiz gördükleri içinmi. TR de model tren model uçak model gemi v.s bütün ürünler yurtdışı ürünü. bu sektörü türkiyeye kazandırmak için hiç bir atılım yapılmamış .Hep ital ediyoruz. ve ithal ettiğimiz sürece TR nin sorunları devam edecek gibi geliyor.ürünün ucuzlaması demek yeni pazarlar demek yeni bayiiler demek ve tabiki yeni alıcılar demek.alıcı kitlesinin genişlemesi demekte üretici firmaya finans kaynağı demek.Türkiye de de model trencilik konusunda bir marka oluşturmalı diyorum. saygılar.
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Ocak 18, 2007, 09:31:14
"Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış" durumu. Dağların umurunda değil ama tavşanlar birbirini yiyor.

1. Harun bey kendi söylesin: siz Marklin olsanız ve bir politika belirleseniz - diyelim ki her dealer en az 100.000 euroluk mal alacak yılda. Dünyanın bilmem kaç memleketinde bilmem kaç yüz dealer tıkır tıkır mal alırken Türkiye'den diyelim Cem Tekin gelse "ben 10.000 euroluk mal alırım ama onu da satamayabilirim" dese ne derdi acaba? Adamın stratejisinde Türkiye yoksa biz ne yapalım.

2. ...dünya piyasasında hatırı sayılır bir yer edinip, bu yeri de yılda bilmemkaçyüzbin euroluk mal çekmek zorunda bıraktığınız bayiler aracılığı ile yaptıysanız Marklin gibi davranmak zorunda kalabilirsiniz.

Ama gerçek şu ki başarılı olmak için sanki bunlar mecburen benimsenen politikalar gibi görünmesine rağmen sonuç hiç te öyle değil.

Sonuç şu, 100 yıldan fazladır bu sektörü yaratan ve yaşatan firmaların başında olan Marklin'in son 5-6 senedir büyük bir darboğaza girdi ve bir İngiliz yatırım şirketine satıldı. Dedikodulara göre de esas alıcı, doğu Avrupa ülkelerinden birinde yaşayan ve komünizm sonrası zengin olmuş bir şahsa veya aileye satılacak olması.

Demek ki bu politikalar yanlış. Demek ki ben Marklin olsam ve bu politikalrı uygulasam hata yapmış olacaktım. Demek ki 100 bin euroluk mal alacak bayilerin yanında 10 bin euroluk malı anca satacak/satamayacak Cem Tekin gibi bayilere de aynı koşulları tanımak iyi olabilir. Yoksa o beğenmediğiniz pazarlarda hiç gelişemeyebilirsiniz. Burnu büyüklükten kastım buydu.

Ancak buraya kadar tartıştıklarımız tabi firmalar açısından önemli. Yoksa ürünlerin kalitesi, devamlılığı ya da gelişmesi açısından değil. Bunlar yeni yönetimlerin, yeni sahiplerin başarısına bağlı. Muhtemelen yeni bir kan belki de çok daha iyi işler yapacaktır ve şimdiye kadar uygulanan yanlış politikaları uygulamayacak ve umarım sonuçta bizim Marklin'ciler de daha ucuza alabileceklerdir.

Harun bey,

Bir yanlış anlamaya yer bırakmamak için söyleyeyim: Ben yukarıda bahsettiğim politikaları doğru buymuyorum sadece adamalrın böyle bir sistem kurduklarını söylüyorum. Pazar olanak verdiğinde -ki fanatik kullanıcı davrnışından bahsetmiştim- bu tür abuk politikalar bile sonuç veriyor demekki - bir süre için bile olsa.

Söylemek istediğimin özü; siz de bir ükle temsilcisi olarak kendi bayilerinizden belli şartlar isteyeceksiniz doğal olarak. Her kapınıza gelene bayilik vermeyeceksiniz. Ve politikalarınız maddi karşılık verdikçe bu politikaların başarılı olduğunu düşüneceksiniz ki bunun kadar doğal birşey olamaz. Adamlar olayı abartmışlar - yapacak birşey yok.

Lütfen bir yanlış anlama olmasın ben herhangi bir şirketin veya politikanın doğruluğunu yanlışlığını savunmuyorum; ortaya çıkmış olan bir fenomene (ki dünya pazarında Marklin'in durumu bence o; gerçekten benzeri olmayan bir sektör ve yapılanma) açıklama getirmeye çalışıyorum.

Size sorduğum soruyu kendime sorduğumda şu cevap çıkıyor ortaya: bayilerime dikte ettirdiğim koşullara yüzlerce, belki binlerce bayi ses çıkartmıyorsa, ve bu sistem bana ciddi karlar sağlıyorsa o bayiler ile mutabık olmadan politikalarımda asla iltimas veya istisna yapmazdım.

Geçenlerde yaşadığım bir örneği anlatayım: malını sattığım bir ürünün ana bayisi üretici firma ile anlaşmasını feshetti; sebep üreticinin, adamın iki adım ötesindeki bir dükkana direkt satış yapmasıtdı. Yani üretici firma -muhtemelen kişisel ilişkiler nedeniyle- ciddi ve büyük bir ana bayi kaybetti. Ben olsam buna izin vermezdim.

Son olarak, temennilerinize tamamen katılıyorum: keşke sektör biraz daha büyüse, küçük-büyük tüm üreticiler burada da hakkı ile temsil edilseler. Bundan en büyük kazancı sağlayacak olan bizleriz sonuçta. Tabi siz de rekabetten kormayan bir ithalatçı olarak bunları diliyorsunuz - adamların "dayanışma içinde rekabet" dediği şey.

Saygılar,

Cem.
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Harun - Ocak 18, 2007, 14:55:00
Cem bey,

Katılıyorum.

Ayrıca anlamış olduğunuz gibi  ben şu an için rekabetin pazarı genişleteceğine inanıyorum.

Ama malesef bizde rekabet rakibini yok etmeye çalışma esasına dayandığı için düzgün yürümüyor.

SElamlar,

Harun
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Ocak 19, 2007, 10:30:46
Valla Harun beyciğim,

Daha önce "şark kafası ile ticaret yapmak"tan bahsetmiştim. Kastım aynen budur.

Biri bir yere dondurmacı açar, bir sene sonra bakarsın o sokak "dondurmacılar" sokağı olmuş - ondan sonra bütün dondurmacılar bribirinin boğazına sarılmış. Böyle memlekette işler zor yürür tabi. Bahse girerim şu hobi piyasasında biraz hareket olsun sizin han maketçiden geçilmez.

Zaten en sinir olduğum konuların başında geliyor bu: be adam, düşün taşın, biraz araştırma falan yap, sonra git bir başka iş kur. Yapacak iş mi yok?

Bize bu kadar demokrasi bol geliyor derim ben. Elin Avrupa'sında dene bakalım bunu; önce devlet gelir "hop birader burada bi tane dondurmacı var; ya git başka yerde aç, veya başka bir iştigal konusu bul" derler adama. Ayrıca bunu da işkembeden sallıyor değilim, birebir yaşanmış örnektir.

Sinir bozucu konu vesselam.

Cem.
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: de11000 - Şubat 16, 2007, 00:21:15
Harun abi,şöyle demiştin ya üst sıralarda;

Bir de tabii "burnu büyük" olmak var. Marklin gibi bazı firmaların burnu fazla büyük olunca bu durum ortaya çıkabiliyor. Rakipleri uluslararası müşterileri ve pazarları da memnun ederken onlar kendi ülkelerinindeki satıcılara göre fiyat yapıp lokal markette yoğunlaşıyorlar

burda benim aklıma şu geliyor,Marklin konusunda almanyada yaşayan akrabalarımla yaptığımız konuşmalara dayanarak söylüyorum..Bu burnu büyüklük birazda marklinin almanyada oluşturduğu pazarın oturmuşluğundan olabilir belkide,bu onların dışa dönüklüğünü sınırlamış olabilir.bakıyoruz örneğin Avusturyada Roco,Kleinbahn gibi markalar neredeyse Marklin'den daha revaçta gözüküyor,aynı şey almanyadada geçerli herhalde,birde bunun üzerine alman milliyetçiliğini eklersek,yerli malı yurdun malı gibi bir düşünce de alıcılarda tecelli ediyordur..Lakin dediğin gibi,sonraki zamanlarda bu strateji marklinin ipini çekmiş olabilir..tabi gözlemlerim yanlışta olabilir..
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: iceman - Şubat 16, 2007, 12:45:16
Ben daha öncede belirtmiştim.Bu tamamen Roco nun Avusturya patentli olmasından kaynaklanan sorunlar.Ancak şunu da hemen belirteyim.İzmir de kuracağımız diaroma için Alman yapıtlarını yakın takibe aldım.Almanya daki buharlı lokomotif çalıştıran demiryolu müzelerinin 3 tanesinde modeleisenbahn kısmına rastladım.Ne ilginçtirki 3 üde Roco kullanıyordu.Bu herhalde Maerklinin artık kan kaybettiğinden tutun da diğer her ihtimali akıllara getiriyordur....
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Şubat 16, 2007, 17:45:39
Jimmy selamlar,

Abi konuyu döndürüp dolaştırıp aynı yere getirmekle eline ne geçiyor?

Diyelim ki Marklin battı, ve Marklin pazarının tümü Roco'nun eline geçti, ve eskiden Marklin kullananların hepsi el mecbur Roco almaya başladı. Bu sana ne gibi bir fayda sağlayacak? Emin ol böyle bir durum olsa da vereceği haz çok uzun süreli olmayacaktır.

Yazında söylediğin "aklına gelen ihtimaller" de emin ol sadece senin aklına geliyordur, örneğin benim aklıma pek birşey getirmiyor Alman müzelerinde Roco kullanılması, hatta bunu doğal bile buluyorum çünkü Roco'nun plastik detay yapmaktaki üstünlüğü tartışılmaz; eh, amaç detay ve gerçeğinin aynısını göstermek olunca da Roco kaçınılmaz olarak kullanılıyor. Ayrıca eminim ki benim gibi birçok Marklin meraklısı da Roco'nun birçok modelini beğeniyor ve kullanıyordur.

Keza adamlara da bir sormak lazım neden Roco kullanıyorlar; belki bizim tahmin edemediğimiz bir gerekçeleri vardır.

Şükür ki Marklin henüz kutusunun üzerine "Made In China" yazdırmadı. Bir de onu yapsa kim bilir neler dinleriz senden.

Ayrıca hatırlatmakta fayda var Marklin şu an Anglo-Sakson sermayesinin elinde; bakalım onlar nasıl bir pazarlama stratejisi uygulayacaklar?

Senden ricam lütfen artık her muhabbeti aynı yere bağlama, vallahi insan hobisinden soğuyor!

Sevgiler,

Cem.
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: iceman - Şubat 16, 2007, 20:17:58
Şu an tepe nautilius tayım.Harun abinin bilgisayarından yazabiliyorum.Aslında söyleyebileceğim fazla birşeyde yok.Tüm samimiyetimle bir gözlemimi aktarıp paylaşmıştım.Millet birbirinin bilgisayarından girip Maerklin Maerklin diye feryat ederken sesin çıkmaz Cem abi.(Osman işin ne olduğunu biliyorum sakın yanlış anlama).Benim biliyorsun marka takıntımta yok (her ne kadar Roco yu sevsemde).Artık söyleyebilecek fazla söz bulamadığımdan tüm iyi niyetimle senin hayalini gerçekleştirip MAERKLINLAND ını kurmanı temenni ediyorum.Yorum arkadaşların....

Saygılar...
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Şubat 18, 2007, 09:10:13
Birol bey selamlar,

Hayatta olmayacak şey yok, yani Marklin kutusunda "Made in China" bile görebiliriz. Şu anda Marklin tercih eden modelcilerin o zaman ne tercih edeceği enteresan bir soru. Ama ben kendi adıma böyle bir sebepten dolayı hobimden vazgeçmeyi düşünmem.

Saygılar,

Cem.
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Harun - Şubat 18, 2007, 15:07:52
cem bey merhabalar  birol ben,
olaki bir gün dediğiniz durum gerçekleşirse..( ALLAH  korusun, ALLAH  evlerden ırak tutsun) yani marklin kutusunda made in china ibaresi  olursa bazı diğer markalar  gibi , o gün ben birdaha açmamak üzere model tren sayfasını kapatırım...bırrrrr  düşünmesi  bile çok kötü

http://www.z220.com/html/chinese_take_out_.html

http://www.ztrains.com/pages/ancillary/china.html
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: uzay - Şubat 18, 2007, 16:03:48
altında made in china yazması maliyetlerin ucuzluğundan kaynaklanıyor. bugün teknoloji devi microsoft olsun, nasa olsun, airbus  olsun çinden destekli üretiliyor. bugün çinde parçası üretilmeyen bilgisayar yok denecek kadar az. adidas, nike ve bir sürü daha örnekde var. burdan gelicegim made in china demek kalitesizlik ve ya dayanıksızlık demek değil, maliyetin az olması demek. bugün teknolojinin ve tüketim malzemlerin en kalitelileri de en dandikleride bu ülkede üretiliyor, ama işimize ucuzu gelip alıpda sucu cinlilere atmanında manası yok. bende atlas'ın loko ve vagonları var, elimdeki diğerleri eline su bile dökemez, bunlara marklinde dahil, ama herkesin farklı bir yorumu vardır ve bunun tartışılamayacagı kanaatindeyim, özellikde görmeden etmeden bilmeden.

saygılar
enver (bu kısmı alıntı :) )
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Şubat 18, 2007, 18:15:01
Selamlar,

Harun bey'in verdiği linklerdeki durum şudur (ben sadece çevirisini yapıyorum - kendi yorumum yoktur):

Bir vatandaş Amerika'da bir Z ölçek Marklin tren bakıyor ve arkasında "Made in China" etiketini görüyor ve bir sitede durumun ne olduğunu soruyor. Bunun üzerine bir başka kişi Marklin Amerika'yı arayıp konuyu soruyor. Marklin Amerika yöneticilerinden biri kendisine Marklin'in Almanya'daki tesislerinde üretim kapasitesi yeterli olmadığı için bazı Z ölçek ürünleri Çin'de (Marklin teknisyenlerinin gözetiminde) ürettirdiğini söylüyor. Adam (yönetici) şöyle de bir örnek veriyor (kendi lafları): "Marklin siparişlerimizin ancak %85'ini karşılayabiliyor, Çin'de üretim maliyet kaygısından değil üretim kapasitesi probleminden yaptırılıyor".

Sevgiler,

Cem.
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Harun - Şubat 18, 2007, 20:37:28
Sevgili Cem,

Çin de yapılma sebebi önemli değil. Benim söylemek istediğim bu çok saçma bir tartışma. Bir malın Çin'de yapılıyor olması kalitesini belirlemiyor. Demek istediğim bu.

Eğer Çin'de yapılıyor olması kalitesiz demekse ve Marklin'de her ne sebeple olursa olsun Çin'de üretim yaptırıyorsa saçma bir düz mantıkla Marklin de kalitesiz üretim yaptırıyor demektir ki bu doğru değildir. Burada konu sebep değil dediğim gibi saçma da olsa Çin'de üretimdir.

Kim ne derse desin Marklin çok yakında tamamen Çin'de yapılmaya başlayacak. Bunu çok iyi ve kesin olarak biliyorum. Zaten bunda gocunacak ne var onu da anlamıyorum. Çin e geçen firmaların kalitesi %300 arttı. Buna daha önce de defalarca belirttim. Marklin'de de durum farklı olmayacaktır. Yani ekstra kazandıkları para daha iyi, daha kaliteli Marklinler yaratacaktır. Buna Marklincilerin sevinmesi lazım.

Ben dün ve bugün Tepe Nautilus'daki diaromamızı gezenlerden Marklin soranların bila istisna hepsine Marklin ithalatçısı Yücel beyin telefonunu veriyorum.

Üstelik Yücel beylere telefon edip bize kart bırakmalarını istedim. Yani Marklin'i ben satmıyorum diye "bizde yok" ya da "onu boşverin bunlardan alın" deyip geçiştirmiyorum ya da kendi markalarımıza çevirmeye çalışmıyorum.

Türkiye'de model trencilik açısında bunu yapmanın doğru olduğuna inanıyorum.

Bunu başka hangi firmanın yapabileceğini de bilemiyorum.

Marka bağımlılarının (her marka için söylüyorum) saçma tartışmalarını model trencilere genel anlamda zarar verdiğini düşünüyorum.

Bu forum açıldığı günden beri tüm markalara açık. Eğer istatistiklere bakarsanız markalar bazındaki en aktif, en çok mesajlaşılan bölümün Marklin bölümü olduğunu görebilirsiniz.

Bu beni rahatsız etmezken başkaları niye kullanmadıkları markalardan rahatsız oluyor anlamıyorum. İstesek bu bölümü hiç koymaz ya da silebilirdik.

Benimle karşılaşıp, ofisime gelen Marklin kullanıcılarının herhangi bir tanesi bu yaklaşımımın tersine bir davranış görmüşler mi?

6 senedir Hornby ithal ediyoruz. Ama ofisime yüzlerce Marklin kullanıcısı gelmiştir. Bir tanesi bile aksini söyleyemez.

Ancak iyi niyetle ve herkesi (satıcı veya meraklı) kollayan bu oluşum ve faliyetler bana zarar verir hale geliyorsa şapkamı çıkartıp tekrar düşünmem gerekir diye de düşünmüyor değilim.

Eğer çok istenirse Marklin kullanıcıları için ayrı bir forum açalım ya da varsa onların sitelerini forumun en tepesine yerleştirelim.
İsteyenler ve başka markalardan, bu kulüpten, benden ya da Proses'den rahatsız olanlar varsa orada faliyetlerine devam etsinler.

Herkes burada buluşacak diye birşey yok.

Ayrıca üstü kapalı bir şekilde ortalığı karıştırmaya ve kendileri arka planda olup da çaktırmadan bazı kişileri bu oluşumun üstüne getirenler de var. Onları da bunu yapmamaya ve illa ki yapacaklarsa başka bir platformda yapmalarını tavsiye ediyorum.

Selamlar,

Harun
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: ctekin - Şubat 18, 2007, 21:08:43
Bu beni rahatsız etmezken başkaları niye kullanmadıkları markalardan rahatsız oluyor anlamıyorum. İstesek bu bölümü hiç koymaz ya da silebilirdik.

Harun selamlar,

Sanırım artık ilk isimle hitap etmek fazla garip kaçmayacaktır.

Öncelikle Çin'de üretim mevzuu: sana %100 katılıyorum. Bir mal dünyanın herhangi bir yerinde üretilebilir, avantaj var ise ay'da bile üretilebilir. Bu, hiçbir zaman o mal kalitesizdir anlamına gelmez çünkü kalitenin fiyatı her yerde aynıdır. Yani LaCoste t-shirt'ler Türkiye'de üretilince kalitesiz mi oldu?

İşin ekonomik boyutu şu olsa gerek:

1) bu (model tren) işin kalbi (ve ana maliyet unsuru) ar-ge ve tasarımdır ve Çin işin bu tarafındaki know-how'a sahip değildir.

2) üretilen parçaların kalitesini tutturmak, bunları birleştirmekten (montaj) daha maliyetli bir iştir.

3) ay'da üretilen mal, şirket üzerine markasını koyduğu anda o şirketin malı olur (garanti vs.)

Kısacası, Çin'de üretim yapmak "maliyetleri düşürmek değil, maliyetleri arttırmamak" anlamına gelir bence (çok derin bir konu olduğu için ayrıntılara girmiyorum), çünkü Adam Smith fena halde yanılmıştı: daha fazla talep daha yüksek fiyat (dolayısıyla daha fazla kar) olarak değil daha çok rekabet olarak geri döner! Önemli olan edinilen pazar avantajını sürdürmenin yollarını bulabilmektir.

Bu nedenle hiçbir marka veya ürüne Çin'de üretildiği için laf etmek doğru olmaz. Önemli olan son kullanıcının o mal hakkındaki son kararıdır: Benim için "bol metal az plastik" gibi.

Gelelim alıntı yaptığım yere: "kullanmadığı markayı kötülemek" terimi bence biraz hafif kaçmış. Ben hayatımda Hornby kullanmadım, senin sayende Prosess'de görmek ve incelemek şansına sahip oldum. İşin gerçeği, bazı detaylara ben dahil bir sürü Marklin kullanıcısı tav oldu - lütfen terimi mazur görün. Ancak aramızdaki bazı arkadaşların bırak "kullanıcı" olmayı, yakından görüp incelemedikleri bir sürü markaya burun kıvırmaları bence "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak"tır.

Ordan burdan kulaktan dolma bir sürü asılsız bilgi kırıntısı ile bir hobi yapılmaz; çünkü bu "HOBİ"dir. Borsacı olsanız bu kırıntıların bir kısmı doğru çıkabilir ve "en iyi adam" siz olursunuz. Ama iş hobi'ye gelince değişir, çünkü dünyada olmayacak tek şey bu kadar öznel bir konuda insanın kendini kandırmasıdır.

Biraz uzun oldu kusura bakma, ESU'lar ne zaman geliyor? Fiyat?

Sevgiler,

Cem.
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: abdusta - Şubat 19, 2007, 14:03:17
sevgili cem
sen yazdıktan sonra server bir müddet kendini istirahata aldı baglanamadık...
site bile isyanda

saygılar a.usta
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: abdusta - Şubat 19, 2007, 14:42:14
erkut abi

çatıda çalışmalara yeniden başlıyoruz

yer sorununuz devam ediyorsa çatıda moduler yapmanız sartıyla size yer açabilirim..

ctesi-pazar gelip calısırsınız..

saygılar a.usta
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: kamyoncu-itulu1 - Şubat 19, 2007, 18:19:13
nee çatımııı nezaman kacta gelelım abı  ;D ;D ;D

sahıden artık bu ac dc roco marklın kabak tadı verdi bosverin herkesin hoby si kendine neyse bu onemsız konuyu geçtikten sonra

abdurahman abı catıda çalısmalar hakkındakı yazıları ve bızım olaya nerden dahıl olacagımızı yazarsan cok sevınırım  ;D
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: jedi - Şubat 19, 2007, 19:04:37
vay bee... ben hornby, marklin veya liliput'u yanyana bile koysanız ayıramayacak bir hobby'ci olarak hayretler içerisinde izliyorum yazılanları... sonuçta bir loko, birkaç vagon, biraz da ray... koyun üstüne dönsün dursun, bakıp stresimizi atalım, mutlu olalım... ya da yapın ortaya bi karışık, herkes mutlu olsun...

melih.
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Nedim - Şubat 21, 2007, 03:54:57
sevgılı model tren sever hobıdaslarım,
ta basından bu yana daha dogrusu coken sıteye bır ıkı satır hobı uzerıne dostluk uzerıne yazı yazdım bırakalım sanal ortamlarda cemkırmeyı dedım.. vay sen mısın yazan.. korka korka bunları yazıyorum.. ama hıc onemı yok ben hobının modelcılıgın sevdası ıle dostluk ların sevgının hep galıp gelecegıne ınandım.. ya gercekten bırakın abuk subuk konusmalar ıle gonul ve kalp kırmaları ben bu model trencıler sıtesı sayesınde benım tabırım ıle gercekten hobıdas lar buldum.. guzel dostlar buldum.. dostluklar buldum.. onlarla, sızler ıle, hepınızle bırseylerı paylasmak bana yenıden ruh ve canlılık kazandırmakta su kısa ve kucuk yasamda.. el ele verıp bır seylere daha kalıcı ımzalar atmak yerıne kuyu kazmaya calısmaktayız ne yazık kı. bakın benım nacızane bır teklıfım var.. ılerı gerı bırseyler yazan dostlara (benım ıcın ınsan olmasından dolayı her zaman dostumdurlar cunku herseyden once ınsandırlar) belkı de bızlerde verdıgımız cevaplar ıle ıstemeden kırıcı olduk farkına varmadan.. gelın ne olur ıse olsun ne kadar sınırları zorlar ıse zorlasınlar, ıster sıte ıdarecısı ıster kulup uyesı ıster ıse sıte/forum uyesı olarak asla ve asla hıcbır sekılde cevap vermeyelım.. bence o dostumuz algılayabılecektır bu davranısı. algılamaz ıse yazmaya devam etsın..
meshur saırımız demısler vaktı zamanında 'gonul ne kahve ıster ne kahvehane gonul sohbet ıster kı kahve bahane'.. melıh dostumun dedıgı gıbı bızı stres topu yapan yasamda gelın ortaya bır karısık yapın atlas ı, bachman ı, flasmann nı, hornby yı, lıma yı, lılıput u, marklın ı, pıko yu, roco yu (not alfabetık yazılmıstır yenıden kavga cıkmaması adına.) hep bırlıkte gonul bahcesınden dostluk ıcelım model trenler sayesınde..
ben yıne dayanamadım yazdım.. hepınızden sonsuz ozur dılerım kırıcı oldu ısem..
sevgı ve saygılarımla.
nedım kus..
Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Harun - Şubat 21, 2007, 04:13:48
Alıntı
hepınızden sonsuz ozur dılerım kırıcı oldu ısem...
sevgı ve saygılarımla.
nedım kus..

Nedim'cim acaip kırıldım. Alfabetik sırada "H" harfini atlamışsın...Bütün dekoderlerimi geri istiyorum... ;D ;D ;D
Lokolar kalabilir, onlar çok tutar...

Başlık: Ynt: Türkiyenin sorunları
Gönderen: Nedim - Şubat 21, 2007, 11:28:18
sevgılı dostum harun bey,
benım alfabede 'H' yokmus ama gereken duzeltmeyı yaptım yıne de. ayrıca dekoder lerı hıc veremem cunku hornby marka dıjıtal decoder tum lokolara uyumu tartısma goturmemekte. hatta herkeze tavsıye bıle ederım..
sevgı ve saygılarımla.
nedım kus..