Genel Konular > Simulatörler ( Microsoft Train Simulator , Trainz , Eisenbahn.exe )

Ne olacak bu simulatorlerin hali?

(1/3) > >>

MesutDEM:
Merhaba,

Model Trencilik aleminde de “müdavimler” ve “saman alevleri” şeklinde iki kategori olduğunun farkındayım. Ve itiraf edebilirim ki, maalesef ben de ikinci gruptanım.
Böyle olmasına rağmen, çok farklı dinamiklerin etkisiyle birtakım alevlenme zamanlarında dönüşlerim oluyor. Trenlerin gerek gerçek halleri veya gerekse gerçek modelleri ile “bir ömür” denebilecek zamanlar boyunca uğraşmış insanlar karşısında elbette ki “haddini bilmek” görgüsüne sahip çıkmak durumundayım.

Simulator işinin de yine “saman alevi gibi gelip geçmiş olması”, bu konunun sadece nihayeti oldu. Çünkü bu işin bu şekilde “tıkanacağı”, neredeyse 8-10 yıl öncesinden belliydi.
Simulator faslı 2002/2003´ten 2009´a kadar bir zamanda ömrünü yaşamış oldu. Hatta, Flight Simulator ile daha fazla ilgili oluşumdan biliyorum, Tren Simulatorleri bu kadar da gelişemediler (hem visual, hem de dinamikler bakımından). Konu, Amerika ve Avrupa´da muhtemelen 1960´lara kadar “çalışan buharlı lokomotif modelleri” yapabilen master´lar ardından (yani, 1945 öncesi yıllarda doğmuş birileri) işin dioramacılığa dökülmesini andırıyor.

Bunları, olur da, “simulatorler niçin çuvalladı?” sorusunu soran olursa diye yazıyorum.

Kimileri, cevabı, “daha iyi görüntü için daha iyi (pahalı) bilgisayar gerekiyor” olarak düşünüyor olabilirler. Bununla sadece kendilerini avutmuş olurlar. Çünkü öyle birşey yok. Gözde büyüyen rakamlara (mesela 50/100bin dolar) mal olan bir bilgisayar olsa bile durum değişmeyecektir. Çünkü “aynı bilgisayar üzerine iki adet ekran kartı takmak” bugün de yine çocuk hayalinden ibarettir (SLI veya Cross işleri çocuk/amatör yolmaya dönük oyunlardır. Aynı bilgisayar üzerinde birkaç adet bulunabilecek ekran kartı yuvalarının her birine ekran kartı takmanın "amatörün asık suratı"ndan başka bir sonuç getirmeyeceğini tekrarlamaktan utanıyorum artık).

Japonların Playstation atağı da zaten bunun bir sonucuydu.

Şu anda A Train9 (http://www.a-train9.jp) masaüstünde en aktuel bir uygulama gibi görünüyor. Fakat bunun sıradan bir dizel lokomotife 1000 tane vagon (elbette “dolu”) takmaktan farkı yok. Kaldı ki bu program alışılmış makinist işi olmayıp bir “demiryolu yönetimi” uygulaması.

Şayet 2013 yazında piyasa olacağı söylenen “Playstation 4” için adam gibi bir uçuş veya tren simulatörü hazırlanmaz ise bu işlere toptan “ölmüş” gözüyle bakılabilir...

kemalomay:
Mesut kardeşim , evet haklısın , uçuş simülatörleri trenlerden daha iyi durumda ama bence esas sebebi tren sevenlerin kurgu yaparak tren yürütme imkanlarının  olmasıdır.
Uçuş için bu şans yok , pilot brövesi alsan bile uçacak uçağı zor bulursun.

10 yıl önce MS train simülatör aldım , 6 ay oynadım ve rayda tren yürütmenin daha zevkli olduğunu gördüm.

Bizim simülatör ustamız Ferdi ortada yok bu ara olsa onun da fikrini alırdık.

Mertcan Doğan:
Microsoft'un Aces Studio'yu kapatmasının ardından tren simulatörleri durma noktasına geldi. Microsoft Games'in ortakları olan Kuju firması EA games ile anlaşıp Rail Simulator çıkarmışlardı. Bir zamanlar umutla beklenen Rail Simulator hayal kırıklığına uğratınca ekip Railworks serilerini çıkarmaya başladı. Şu an en son çıkan oyunları ise Train Simulator 2013. Bu oyun diğerlerine nazaran en gerçekçi tren simulatörü oldu ve ekip ilerleyen zamanlarda ise tren simulatörlerini daha da geliştirip en gerçekçi noktayı yakalamayı hedeflediklerini söylüyorlar...

 Eğer, Microsoft Train Simulator 2 çıksaydı, tren oyunları en iyi noktaya gelebilirdi. Microsoft Ekibi, bu oyun için en gerçekçi coğrafya, gerçekçi tren fizikleri, birebir sesler vb. özellikleri vaat etmişlerdi. Ekip ABD'de tren bile kullanmıştı ;D
Ama kriz nedeniyle ekibin dağılması bütün umutlarımızı yitirdi.

Aşağıdaki video Train Simulator 2'den bir kesit:
[youtube=425,350]ruEYcheJpzI[/youtube]

En son çıkan Train Simulator 2013'ten bir kesit:
[youtube=425,350]7rWBma8U8bg[/youtube]

ismailozerbay:
pc lerle uyumlu ev tipi kullanıcılara yönelik simulatorler günümüzde kişisel olarak geliştirilmesi kolaylaştırılmış yapıdadır. bu yapıları sayesinde ister trainz railroad simulator olsun isterse train simulator (railworks) xxx serileri olsun gerçekçi motor ve fizik koşulları ile biz tren severlerin ihtiyaçlarını karşılıyor. özellikle rw serilerinde birçok özelliği sayısal verilerle girdiğinizde gerçeğe çok yakın tepkimeler veriyor. onun haricinde bir klavye devresini devşirerek(model trenci tabiri ile) gerçekten lokomotif sürüyor hislerini yaşayabilirsiniz. bu konu hakkındaki çalışmalarımı yakında başka başlıklar altında görebilirsiniz.

MesutDEM:
Bir CG (computer Graphics) uzmanı olarak konunun önünde yükselen duvarları ifade etmek istedim.

Masaüstü simulatorlerde asıl mesele, mevcut yöntemlerin aşılmasının mümkün olamamasıdır.

Mesela bunların en tipik misali, tren veya uçağın üzerinde yol aldığı topoğrafya ile ilgilidir: Mevcut şartlarda topoğrafya kurguları, “geo-data” dediğimiz veri karakteristikleri / standartları ile yetinmeye zorlanmaktadır. Bu durum, “sahnelerdeki modeller” için de geçerli. Yaklaşık 6 yıl kadar öncesinde, “simulatorlerde artık realiteden doğrudan alınmış veri” ile çalışılması zamanı geldi diye yazmıştım.

(Yani, maalesef, MSTS2 çıkmış olsaydı da pekbirşey değişmemiş olacaktı. Zaten Microsoft da onu bu yüzden çıkartmamış olmalı. Çünkü, aynı topografik data -SRTM denen şey- aynı viusal konsept - modelleme almelelikleri vs. Hiçbirşey değişmemiş olacaktı. Ki, Railworks 2008-9-10 vs ile 2013 arasında da esasen hiçbir fark yoktur. Bu bakımdan bence Microsoft´un MSTS2´yi çıkartmamak kararı yerine diğer oyun firmalarının "oyunlarının" tenkid edilmesi gerekiyor. Mesela Microsoft, Flight Simulator´de de buna benzer ve mantıklı bir yola girdi. Yani, temçit pilavını menüden çıkartma politikası).

Elbette dünya da bu durumun farkındadır. Bunun en net isbatı, hemen her yerde bahsettiğim, Nokia 3d server´idir: http://maps3d.svc.nokia.com/webgl/  (geçen aylara kadar kendi rendering plugin´i ile çalışıyordu. Şimdi webGL üzerinden çalışıyor. Yani HTML5 destekli browser gerekiyor).

Diyeceğim o ki, gerek uçuş, gerekse demiryolu sim´lerde artık “scenery”ler baştan itibaren amatör bir anlam ifade eden “oturup modellemek” yerine “doğrudan çözümler” ile gerçekleştirilecek. Hatta, yarın öbür gün, bu tip server´lar üzerinde sim´ler mümkün olabilir ( Google Earth´e yarım yamalak uyarlanmış sim modunda olduğu gibi. Fakat hali hazırda Nokia 3D karşısında Google Earth´ün hiçbir anlamı kalmamıştır. Geç kalmış bir halde kendilerini yenileme peşine düştüler. Çünkü yatırımlarını buna dönük larak değil, “uydu” üzeine yapmışlardı).

Bunlar konunun global yanları. Meselenin aslı, bizim bu 3. dünya ülkesindeki “uyanık geçinme” tarzları. Yani, hemen her fırsatta ifade ettiğim bir durum olarak, kurulu akademia/bürokratrik 3. dünya tezgahının bizi kendi “maraba” standartlarına mahkum etmek gayreti.

Mesela, sözümona yerel simulatorlerde “amatör data standartları” ile yetinmek. Gerek uçuş, gerekse demiryolu sim´lerde topoğrafik gerçeklik o derece önem taşıdığı halde, sürekli olarak, bir “yetinme” durumu bahis konusudur. Çünkü bu konu, amatörlerin uzanamayacağı yerlere kadar uzanıyor (mesela, ülkedeki geodezi bürokrasisi ve buna “şıracı” durumundaki bir 3. dünya akademizmi. Yani çift başlı bir 3. dünya engizisyonu. Çünkü sırtlarında şaklayabilecek bir “civil kırbaç” yok ve nasıl olsa maaşlar gelmeye devam ediyor).

Simulatörler açısından temel teşkil eden bu ve benzeri hususları pekçok defa ifade etmeye gayret etmiş biriyim. Yani olay, “şu veya bu simulatore kendi sahnemizi/modellerimizi yapıyoruz”  aşamasını çoktan geride bırakmış olmalıydı. Daha açık ifadesiyle, oyun sektörünün limitlerini zorladığı masaüstü sim´leri (mesela Railworks 2013) ben de deniyorum. Fakat dediğim gibi, bunlar 10 yıl öncesinin –o gün için tahammül edilebilir- standartlarıdır.

( Yukarıda linkini verdiğim Nokia 3D server´ine gözatmanız, anlatmak istediğim durum bakımından son derece önemli. Yapmanız gereken, adı geçen ve son derece ileri/hassas aerial photogrammetry teknolojisi üzerinden çalışılımış  25 adet şehirden herhangi birine -binaları tek tek görebilecek şekilde- yaklaşmak. Ve ardından, sağ tuş ile sahneyi döndürmek. İşin içyüzü anlaşıldıktan sonrasında, -mesela Newyork Manhattan gökdelenleri üzerinde- sadece pan yaparak parallaksı görmenin bile ayrı bir zevki oluyor).

Artık bir kulağımdan girip öbüründen çıkan “biz onu yapıyoruz zaten / bizim çocuklar onları yapıyor zaten" şeklinde lakırtılar oluyor. Yani, “kahraman  ...velsanımızdaki/ ... elsan´ımızdaki efsane mühendilerimiz onları hallediyor zaten” gibisinden 3. dünya tekerlemelerini umursamıyorum. Çünkü bu 3. dünya çiftliğinde 5. / 6. yola makaslama gayretlerine alışıkınım... 

Konunun gerek şahsım gerekse ülkede alternatifi olduğunu sanmadığım naçizane bürom düzeyinde merkezinde biriyim. Buna "Dijital Coğrafya" diyoruz. Hatta, dün Eskişehir´li oluşumuz itibarıyla, burada demiryolu modelciliği grubu ile tanışmış oldum. Birkaç saat kadar anlattık ve fakat elbette ilk sohbetimiz olması vesilesiyle sınırlı olmak durumunda idi.

Kendi şehrim olmasına rağmen Eskişehir´in bilincimde daima kıvamlı kalmış on yıllarına dair anlamı bakımından, "İstasyon Parkı"nın bende apayrı bir anlamı olmuştur. Kerem Bey Kardeşimizin gayretleri eşliğinde grup buradaki çay bahçesinde toplanıyormuş. Şahsım adına bundan çok hoşnut kaldığımı ve teşekkürlerimi bir kez daha ifade ederim.

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git