Model Trenciler Kulübü > İzmir Grup Çalışmaları

TCDD Buharlı Lokomotif ve İstasyon İnceleme Gezisi

(1/4) > >>

Teoman Kardaşlar:




TCDD’nin hurda  Br52 sınıfı buharlı lokomotiflerden ikisini boyayıp, istasyonlarda değerlendirme düşüncesi ile Alsancak
Gar’da, vagon onarım bölümünde iki lokomotifin boyandığını tespit edip, bu lokomotiflerin fotoğraflarını 2012 mart ayında
almıştım.

Bu lokomotifler; 56503 Köşeli tender ile 56511 Küvet tender yapısında olup Uşak Depo’dan hurda vaziyette getirilmiş
lokomotiflerdi.

Önce köşeli tenderli 56503 boyanıp, bir istasyonda sergilenecek duruma getirilmiş,  daha sonra da küvet tenderli 56511
boyadan çıkarılıp,  56503 gönderildikten sonra o da Alsancak Gar bakım atölyesinin önünde bekletilmeye başlamıştı.

Bu iki lokomotifi  2012 Mart ayı içinde tespit edip, önce 56503 çeşitli açılardan fotoğrafladım.
Bu arada atölye içinde 56511’i boyama konumunda iken denk getirip, onu da önce boyama aşamasında, sonra da dışarı
çıkarıldığında fotoğraflamıştım.

Üstte TCDD 56503 Köşeli tender, altta TCDD 56511 Küvet tender





Alsancak Gar depo çalışanlarından aldığım bilgiye göre 56503’ün Sultanhisar İstasyonu’nda  sergileneceğini öğrendim.
Belli bir süre sonra bu lokomotif Sultanhisar’a gönderildi.

Bu haber üzerine bir araştırma yaparak Sultanhisar’a tren müzesi kurulacağı bilgisine ulaştım.

İzmir modeltrencilerinden üç kişilik bir grup oluşturarak, 03 Aralık 2012 Pazartesi günü tren yolculuğu ile buharlı lokomotif
ve istasyon inceleme gezisi yapmayı planladık.

Planımız Basmane Gar’ da buluşup, İzmir-Denizli mototreni ile sabah yola çıkarak önce Sultanhisar İstasyonu ve müzesini
incelemek daha sonra aynı hat üzerinde yer alan Nazilli İstasyonu’nu inceleyip, daha sonra Nazilli’de gezip, yöreye özgü
yemek yiyip, İzmir’e yine tren ile dönmekti.

Bu konuda 03 Aralık 2012 tarihinde gerçekleştirdiğimiz bu gezimiz ile ilgili izlenimlerimizi aktaracağım, daha sonra Alsancak
Depo da iki buharlıyı ve bunlardan esinlenip, modellerini ve üzerinde yapacağım çalışmaları belli süreler içinde sizler ile
paylaşacağım.

Gezimize 07.45 İzmir-Denizli Mototreni ile başladık. MT 30000’lik olan bu üçlü dizel motorlu setler, G.Kore Hyundai Lisansı
ile Tüvasaş fabrikasında Anadolu ismi ile imal edilmiştir.




MT 30003’nin imalat tanıtımı etiketi




Trene bindiğimizde karşılıklı koltuk ve önünde masa olan bölüme oturduk. Ben ve Ceyhan arkadaşımız ile karşımızda oturan
Sedat Nişancı arkadaşımız ile keyifli bir tren yolculuğuna başladık. Trenler ve modelleri üzerine koyu bir sohbete daldık.

Sedat Bey, Nazilli doğumlu olup, gençlik yılları Nazilli’de geçmiş bir modeltrenci arkadaşımız. Gıdı- Gıdı trenine binmiş,
çocukluk yılları Nazilli istasyon çevresinde geçmiş.
Bize Gıdı-Gıdı treni ile ilgili anılarını anlattı.





Havanın genelde bulutlu olduğu belli aralıklar ile de güneşin kendini gösterdiği ılık bir kış günü geçen seyahatimizde ilk
durağımız Aydın Gar sonrası 3. istasyon olan Sultanhisar istasyonu oldu.

Tarihi dokusunu günümüze kadar taşımış Sultanhisar İstasyonunun genel görüntüsü içinde sağ tarafta istasyonun eski
yükleme deposu önünde platform üzerine oturtulmuş 56503 görülmektedir.





Sultanhisar Tren müzesi haberlerinin yer aldığı basın ile linkler aşağıda bulunmaktadır.
Bu haberler içinde 56503’ün istasyon platformuna indirilişi de görülmektedir.

http://www.aydintv.net/sultanhisar/aydinin-ilk-tren-muzesi-sultanhisarda-996.html

http://www.nazilli.com.tr/haberfoto/5774/3/foto-aydinin-ilk-tren-muzesi-sultanhisarda.html#f

Konumuz ile ilgili yazımıza devam edeceğiz.


Saygılar
Teoman Kardaşlar









kemalomay:
Teoman hocam , kim söyledi hatırlamıyorum ama , TCDD , dizilerden çok talep geldiği için ,kiralamak üzere 2 tane daha buharlı yürütmeyi düşünüyormuş.

Senin bununla ilgili bir bilgin var mı ?

Teoman Kardaşlar:

Sevgili Kemal Bey, bu sorunuz üzerine hemen Makinist Naci Akdağ Bey ile telefon görüşmesi yaptım.

Uşak Depo’da 44071 ile 46105 Plaketli buharlıların tekrar kullanıma kazandırılması yönünde girişimler
olmuş ancak bazı bürokratik sıkıntılar nedeni ile u anda herhangi ir çalışma başlatılmamış.

Ayrıca Naci Akdağ Bey’in ifadesine göre Sultanhisar’da bulunan 560503’ün asıl olmadığı başka bir 56500
serisinden hurda buharlının boyanarak üzerine 56503’ün plaketlerinin takıldığını ifade etti.

Sevgiler
Teoman Kardaşlar

Teoman Kardaşlar:



1850’li yılların ortasından itibaren İzmir-Aydın demiryolunun kuruluş amaçlarından biri de Batı Anadolu’daki medeniyetlerin
kalıntılarından önemli eserleri, demiryolu ile taşıyıp, yurt dışına çıkarma girişimidir.

Sultanhisar ilçesi yakınında bulunan Nysa antik kenti, tren istasyonunun hemen arkasında yer alan tepenin çevresinde
kurulmuştur.

Dünyanın birçok ülkesinde sömürgeci bir anlayışla demiryolu kuran İngilizler, Osmanlı topraklarında da aynı anlayış içinde
Batı Anadolu’nun Avrupa’ya açılan liman kenti İzmir’i hedef alıp, İzmir limanında, başlangıç noktası bu günkü ismi Alsancak
olan Punta dan başlayıp, İzmir –Aydın demiryolunu oluşturmuşlardı.

İngiliz demiryolu şirketleri bu hat üzerindeki önemli antik kentlerin yakınlarından demiryolunu geçirmişler ve birçok tarihi eseri
bu yolla yurt dışına çıkarmışlardır.

Antik tarihi eserlere ilgi duyan ve Nysa antik kenti hakkında bilgi almak isteyenler aşağıdaki linkten bilgi edinebilirler.
http://www.google.com.tr/search?q=nysa+antik+kenti&hl=tr&tbo=u&rlz=1W1MOOI_trTR404&tbm=isch&source=univ&sa=X&ei=BdXEULCKGdGJhQfnsYG4BA&sqi=2&ved=0CDkQsAQ&biw=1h=762

Sultanhisar istasyonu da Nysa antik kentinin yakınında inşa edilmiştir. Sultanhisar Belediyesi ve TCDD’nin ortak yapım
anlayışı ile bu istasyon restorasyona alınmış ve tren müzesi kurma girişimleri başlamıştır.

İstasyon platformuna önce bir buharlı lokomotif yerleştirilmiş, geçmiş yıllarda kullanılan, istasyon karşında yer alan ambar 
restore edilerek müze binası için yer oluşturulmuştur.

Aydın ve çevre ilçelerindeki ovalarında yetiştirilen incirin, kurutulup, çuvallara doldurulduktan sonra demiryolu üzerindeki
istasyonların ambarlarında toplanıp, buradan vagonlara yüklenerek İzmir limanına götürülmesi ile Türkiye’nin tarım sektöründe
önemli bir ihracatı da başlamış oldu.

Önceleri deve kervanları ile yapılan taşımacılık, demiryolu sayesinde daha hızlı yapılmaya başlanmıştır. Tarım ürünleri ve yolcu
taşımacılığı ile trenler yörenin kalkınmasına büyük katkı sağlamıştır.

Yukarıda açıklamaya çalıştığım bilgiler doğrultusunda Sultanhisar İstasyonu ve çevresini, buharlı lokomotifi fotoğraflar ile sizlere
aktarmaya çalışalım.



Havanın yağmurlu olduğu bir gün yaptığımız bu inceleme gezisinde güneş zaman zaman bulutların arasından çıkarak ortamı
aydınlattığında denk getirdiğim görüntülerden birinde

Sultanhisar istasyonu karşısında yer alan ambar binasın önünde platform üzerindeki köşeli tenderli Br 52 sınıfı 56500’lük
buharlı lokomotif.





Buharlı lokomotifin çevresinden birkaç görüntü ile lokomotifi görüntülemeye devem edelim.
Köşeli tenderli Br 52 sınıfı lokomotifler  bu hatlar üzerinde yıllarca çalışmış. Şimdi bir süre daha hurdalık konumdan kurtarılıp,
boyanarak sergilenme ile geçmişi günümüze taşımaya çalışıyorlar.





Müze binası olarak değerlendirilmek üzere tekrar kazanılmaya çalışılan ambar binası ve lokomotifin konumu demiryolu
müzesine uygun bir görünüş sergilemektedir.





İstasyon binasının karşında sergilenen buharlı lokomotif, trenlerin geliş ve gidişlerinde, tren içindeki yolcular ile istasyonda
bekleyen yolcuların izlenmesinde uygun bir yerde durmaktadır.
İstasyon binasının arkasında kalan tepelik yerde Nysa antik kentine gelen turistler tarafından da ziyaret edilecek tren
müzesi  Sultanhisar’a
ayrı bir turistik değer daha katacak.





Sultanhisar istasyonunun doğudan batıya doğru yönde görünümünde istasyonun alanının genel görüntüsü. İstasyon platformu
yenilenmiş, karşısında yer alan ambar binasının platformu eskiye sadık kalınarak restore edilmektedir.





İstasyon ve Ambar binasının geçmiş yıllarda platform taşları, istasyonun yapıldığı 1800’li yılların 3.çeyreğine denk zamanda, 
Nysa antik kentinin yapılarından sökülerek getirilmiş
ve platform kenarlarına döşenmiş. Bu taşlar istasyon binasının platformunda sökülerek yenilenmiş ambar binasının platformunda
ise fotoğrafta görüldüğü gibi olduğu gibi bırakılmış şimdi ise çevresine düzenleme yapılmaktadır.





Çeşitli demiryolu araçlarının ve fotoğrafların yer alacağı müze binası eski ambar binası olup, ilk yapıldığı yıllarda bütünü ahşap
olan duvarlarının büyük bölümü camlı bir yapıya dönüştürülmüş eski ve yeni karma bir yapı olarak değerlendirilmeye çalışılmış.





Yenileme çalışmalarının büyük bir bölümü tamamlanmış olan ambarın, iç kısmında eski ve yeni yapı tarzı göze çarpmaktadır.
Ortada eski taş zemin bir anı görüntüsü olarak ambarın iki kapısı arasında bırakılmış, sağı ve solu seramik taşlar ile kaplanmış.



Konumuza devam edeceğiz.


Teoman Kardaşlar:



Sultanhisar İstasyonu örme taş bina özelliğinde, İngiliz mimari yapısına göre inşa edilmiştir.
Bu istasyonun dikkatimizi çeken bir başka özelliği de konumunun raylara paralel olmayıp, raylara dik bir konumda inşa
edilmiş olmasıdır.
Genellikle demiryolu kenarında ara istasyon özelliğinde olan binaların yerleşimi, raylara paralel konumda olmaktadır.
Yolcuların dışarıda beklemelerinde güneş ve yağmurdan korunma amacı ile yapılmış ahşap sundurması aslına uygun
olarak tamamı ile yenilenmektedir.





İstasyon binasını aşağıdaki fotoğrafta, raylara dik olarak yapılmış olduğunu daha iyi görmekteyiz.
Binanın solunda yer alan küçük ahşap bina sonradan yapılmış olup geçici olarak istasyon görevlilerinin kullandığı binadır.
Burada aynı zamanda tren bileti satışı yapılmaktadır.




Bina çevresindeki yer taş yapısı aslına uygun konuma getirilmeye çalışılmaktadır. Sonradan kaplanan betonlar kırılmakta
eski taş kaplama ortaya çıkarılmaktadır. İstasyonu mümkün olduğunca özgün yapısına kavuşturmak için çalışmaları başlatan
yetkilileri kutlamak gerekir.




İstasyon binasının doğu cephesini görmekteyiz.Duvarlarındaki örme taş yapı aslına uygun olarak restore edilmektedir.




Demiryolundan dik konumda kuzeye doğru uzanan yapının, son kısmı lojman olarak kullanılmıştır. Burası da geri kazanım anlayışı
ile binanın bütünlüğünü bozmayacak şekilde restore edilmektedir.




Ambar ve istasyon binalarını inceledikten sonra, lokomotifi incelemek üzere lokomotifin yanına  gelerek lokomotifin önünde
bir hatıra görüntüsü alıyoruz.




Sedat Bey ve Ceyhan Bey lokomotifin biyellerini incelediklerinde eksik parçaların olduğunu tespit ediyorlar.
Tekerleklerin hareketini sağlayan biyel koklarından bazılarının olmadığı görülüyor.




Tekerleklerin hareketini sağlayan biyel koklarından bazılarının olmadığı görülüyor. Bu konuda ne yazık ki tam anlamı ile
lokomotifin elden geçirilip, sergilenme konumunda gerekli titizliğin sağlanmadığı anlaşılıyor.




Lokomotifin üzerinde yaptığımız incelemelerde tenderin inde biyel kollarının atıl vaziyette olduğu gözümüze çarpıyor.
Büyük olasılıkla lokomotif bir dizel makine ile çekilerek buraya getirilmiş, seyir halinde tekerleklerin daha rahat dönmesi için
bu biyel kolları çıkarılmış. Yerine yerleştirildikten sonra da takılmamış.


Konumuza devam edeceğiz.

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git