Model Trenciler Forumu > Türkiye'de Hobi Sektörü

Üzüldüğüm Nokta Budur

<< < (2/2)

halil:
Metin bey merhabalar,

öncelikle tabiki üzerime alınmadım.

sizin değindiğiniz konu, yani bizi enayi gibi görmeleri hakkında çok güzel bir laf var:

ortakpazar, onlar ortak bizde pazarız. İşin bu kısmına bakarsak haklısınız. Özellikle 2001 krizinden sonra - her na kadar döviz düşükte olsa, faizler düşsede yani ortalık güllük gülüstanlık olsada  ;D - özellikle finans sektörünü nerdeyse tamamı ile yabancılara kaptırdık.

ama unutmamak lazım ki büyük adımlar hep zaruriyetten yokluktan çıkar. bu çerçevede sizin verdiğiniz örneklere göre her ne kadar devede kulak kalsada yurt dışına açılıp çok başarılı olan firmalarda var. Örnek olarak Tırsan firmasını verebilirim. Tırsan kendi adı altında (hiç bir yabancı firmanın taşaronu olmadan ) 10 senedir avrupada çatır çatır treyler satar ve belli bir namıda vardır. Ayrıca 1998 senesinde Almanyada kendi fabrikasını kurup 2002 - 2007 senelerinde 3 adet avrupalı firmayı bünyesine kattı. Tırsan şu an orta avrupadaki en büyük ve önemli Tanker üreticisi konumunda.

Bunu anlatmaktaki amacım kesinlike Tırsanın reklamını yapmak değil, ama bu memlekette böyle şeylerde oluyor.

Yabancı firmaların sıraladağınız gibi tüm sektörlere girmeleri konusuna da sizin kadar üzülmüyorum. Çünkü nihayetinde bu bir ticarettir. Şirket sahibini ..ok gibi para ile tehdit ederseniz tabiki satar ve hakkıdırda, ama burda üzerinde durulması gereken 2 önemli konu var:
1- türk işadamının şirketini sattığını farzedim. Önemli olan aldığı para ile ne yapacağı. Eğer vizyonu yok ise - zaten o para onun 7 sülalesine yeter - ya çocuğunu dağıtırken televizyonda görürüz, yada gazetede " dünyanın en pahalı yatı, arabası, malikhanesi vsr nin talipliler listesinde " görür ayrıca Türk olarakta bizlerde gurur duyarız. Eğer adam şirketi gelecek görmediği bir sektörden çıkıp ışık girdiği bir sektöre girmek için satıyor ise ne mutlu. Ama bunada sağlam vizyon ve cesaret lazım
2- devletin bu tür satışlardaki fonksiyonu ne? Devlet kendi ekonomi politikasına göre piyasayı yönlendirmiyor ki! Dünyada en liberal ekonomisini uygulayan bir devlet bile bazen işadamına "dur satma, bulunduğun sektör benim gelecekte üzerine oynadığım bir sektör" der. Tabi bunu tehtidlemi der, yada satmamasını cazip halemi getirir o başka. Geçenlerde UN RORO tüm gemi ve hatlarıyla amerikalılara 1 milyar dolara satıldı. Bu şirketin büyük ortaklarından birinin oğlu benim samimi bir tanıdığım. 2007 senesi sonu itibari ile şirketteki hissesine istinaden cebine girecek para 60-80 milyon dolar arası (laf aramızda o paraya be diorama yapılır ;)) Allah afiyetle yedirsin. Ama gerçek olan bundan sonra Türkiyedeki ihracat navlunlarını (ki taşımacılık diğer sektörleri sübvansiyone eden bir sektördür) artık amerikalılar belirleyecek. Artık TIR başına 100 dolarmı 1000 dolarmı alırlar bilemem. Ama bildiğim tek şey isterse fiyatları arttırarak ihracatımızı 2 dakikada kilityiverirler.

Bakın Koreye 40-50 senede devlet politikası ile 3-4 büyük holding yarattılar. Bunlar artık kendi teknolojileri ile - gemiden arabaya, LCD den bilmem neye kadar  - dünyadaki yerlerini aldılar.

Küba bile 1980 lerden sonra rusların şekeri sübvanse edilmiş fiyatlardan almamaya başlamalarından beri ilaç sektörüne yöneldi ve Küba bu gün bu sektörde çok başarılı (kendi geliştirdikleri ilaçlar var).
Biz hala 5-10 senelik planlar ile tekstilden otomotiv yan sanayine ordan beyaz eşyaya zıplayarak günü kurtarmaya çalışıyoruz.

bu kadar başınızı ağrıttım yeter. Ama bende her ne kadar "vatan millet sakarya" diye Bayraklar ile ortalıkta gezinmesem de bu memleketi tüm dezavantajlarına rağmen çok sevdiğim için gaza gelip bunları sizler ile paylaşma ihtiyacını hissettim.

hatam var ise affola

halil

not : verdiğim tüm isimleri reklam amaclı değil sadece somut örnekler vermek için kullandım.

Navigasyon

[0] Mesajlar

[*] Önceki Sayfa

Tam sürüme git