Metin bey,
Gerçekten tablo dediğiniz gibi. Bilgisayar çocukların kanına fena girmiş vaziyette. Ama benim gördüğüm çocukları bu yöne anne-babaların ittiği. Bilgisayar, fast-food, alışveriş merkezleri, bunların tamamı çocuklar için uyuşturucu gibi. Huysuzluk eden çocuğu alıp alışveriş merkezine giden anne, "aman kafamı şişirmesin de oturup bilgisayar oynasın" diyen baba gibi. Tabi her anne-baba bu şekil davranmıyor çocuğa ama çoğunluk böyle olunca diğer çocuklara da "bulaşıyor" müsibet.
Neyse, konumuza dönersek; Harun'un iki sorusu vardı:
1) düzgün distribütör nedir? öncelikle düzgün distribütör/satıcı mağazasında mal bulundurandır. ikincisi sattığı malın fiyatını açıklamak için olmadık yalanlar söylemeyendir. üçüncüsü nasıl avrupa'da parti malı veya özel kampanyalar oluyorsa bunları bizim için takip edip üç-beş kuruş bile olsa oradan kazandığı avantajı bize yansıtandır (örneğin Harun'un "ön ödemeli" kampanyası gibi)
Bildiğim şu ki şirketlerin kampanya veya parti mallarından "yüklü" (Türkiye için yüklü) miktarda alıp burada katalog fiyatından satış yapan bir sürü dükkan/bayi/distribütör var.
2) onları şöyle destekleyeceğiz: distribütör için her işin başı para ama herkesin bütçesi her malı sıfır ve dükkandan almaya yetmeyebilir. buna rağmen düzgün çalışan distribütörlerin yarattığı sosyal faydayı da akıldan çıkartmamak lazım (malların bulunabilir olması, hobinin yayılması vs.). bu yüzden bütçemizin belli bir kısmını (ne kadar küçük de olsa) bunlardan alışveriş için kullanacağız (biraz ilkokul tarzı oldu ama kusura bakmayın). Ama bundan daha önemlisi distribütörü doğru yönlendireceğiz.
Harun yakından yaşadığı için bilir: "abi Roco getir, Liliput getir acaip satar, vs" diyenlerin kaçı gerçekten bu malları satın aldı. Bu forum kapsamında bir açık arttırma bölümü kurma teklifini yaptığında bir tane olumsuz görüş belirten olmadı. Peki şimdi durum ne? kaç mal satıldı? kaç kişi teklif verdi listelenen mallara?
Yani biraz gerçekçi olmak lazım. burada eBay ile ilgili bir sürü şey yazıp çizdik. zannetmeyin ki bu yazılanlardan sonra herkes ebay'den gg'den mal alacak. bazı adam vardır risk alır, gelen malın köşesi kırık diye üzülmez; adam vardır ki "arkadaş ben görmeden, dokunmadan mal almam" der. bu işin kullanıcı kısmı. bir de ebay'den alıp gg'de satan adam var; işin riskini üstlenip malı getiriyor. doğal olarak mal satıldığında risk, kara dönüşüyor.
Peki ebay'den yeni veya ikinci el mal alıp burada satan bir dükkan/bayi/distribütör neden olmasın? geçende ebay'de italyan bir dükkan (gerçek dükkan) sahibinden katalog fiyatı €329 olan sıfır kutusunda bir rivarossi'yi €99'ya aldım. şimdi bu malı Harun alıp burada €200'ya satsa kim neye itiraz edecek, veya edebilir?
Yani diyeceğim, her ne kadar formatı ve tarzı değişse de ticaret eski ticaret: riski alıyorsun, bu risk kara dönüşüyor. Risk almadan "kardeşim ben gidip üreticisinden aldım, kampanya-parti malı bilmem. ön ödemeydi, uzun vadeydi kafamı da yoramam. fiyat bu beğenirsen al" dediğinde yaptığın ticaret değil komisyonculuk (veya rantiyecilik) oluyor.
Biraz dağınık oldu ama benim görüşlerim bu yönde.
Cem.