Merhaba,
Forumu ilk açtığımız günlerde Kamil Bey'in bir sorusu üzerine Türkiye'deki hobi sektörü üzerine fikirlerimi açıklama ihtiyacı hissetmiştim. Kendi açımdan önemli bulduğum için bu konuda yazdıklarımı aşağıya kopyalıyorum.
---------------------------------------
Eylül 29, 2006
Kamil Bey,
Burada bunları açık açık konuşmak ne kadar doğru bilemiyorum. Ama bir taraftan da "burada açıkça konuşmak ve dolayısı ile hobilerine gönül vermiş insanlar aydınlanabilsin" diye de düşünmüyor değilim.
Ancak öncelikle şunu özellikle belirtmek istiyorum ki hobi konusunda ithalat/satış yapan firmaları tanımıyorum ve kimseyi de zan altında bırakmak istemem.
Diğer firmalar ile ilgili bildiklerim genellikle müşterilerimizden duyduklarım.
Bu forum her ne kadar benim, dolayısı ile Proses Elektronik tarafından kurulmuş olsa da, benim ağzımdan ne diğer markalar aleyhine ne de isim/firma belirterek satıcılara yöneltilmiş karalamalar olmayacaktır. Söylediklerim tek başına hiç kimseyi hedef almayan ancak senelerdir bu sektörde içime dert olan genel konulardır.
Daha önce bazı bölümlerde yeri geldiğince kendimden bahsetmiştim.
48 yaşına gelmiş olmama rağmen malesef iş adamı/tüccar zihniyetine sahip olamadım. Bundan dolayıdır ki iş hayatına başladığım 1981 yılından beri sadece hobilerimle sevdiğim konuların işini yapıp onlardan para kazanmaya çalışıyorum. Ancak insan işadamı/tüccar olamayınca ya da hobisi "para kazanmak" olmayınca ticareti de başka türlü yapıyor.
Ben prensip olarak sadece para kazanmak için "kesinlikle" hiç bir iş yapmıyorum. Bundan dolayıdır ki Türkiye'de bazı konuları, bazı hobileri insanlar ilk defa Proses Elektronik sayesinde tanıdı. Örneğin "elektronik hobi kitleri", 1981 senesinde bunları Türkiye'de ilk defa biz ürettik, üstelik senelerce de İtalya'ya ihraç ettik. Örneğin "slot car" hobisi. Bu işi ilk defa kulüplerini kurarak, aktivitelerini yaparak, a dan z ye bütün yedek parçalarını ve aksesuarlarını da bünyemizde bulundurarak Türkiye'de ilk defa biz yaptık. Kulübümüz ile ilgili olarak 30 saate yakın TV programları yapıldı aklınıza gelebilecek bütün gazete ve dergilerde haber oldu.
Bu konu ile ilgili son yarışmamızın resimlerini
http://proses.com/15temmuzslotcar/index.htmladresinde görebilirsiniz. Muhakkak bakın sizin de hoşunuza gideceğine eminim.
Şu anda tamamen kendi dizaynım olan bir eğitici/öğretici konstrüksiyon setini bitirmek üzereyim. Henüz broşürleri hazırlandığı için burada göstermiyorum ama size özel mesaj olarak web sayfasını göndereceğim.
Şimdiye kadar bahsettiklerimi övünmek olsun diye değil ama gerçekten para kazanmanın dışında insanlara "artı değerler" de katmayı hedefleyen birinin, malesef Türkiye şartlarında yaşadığı sıkıntı içinde yazıyorum.
Bu uzun girişten sonra bunların sizin sorunuzla ne alakası olduğuna geleyim.
Ben hobileriyle yaşayan bir insanım. Dolayısı ile ne olursa olsun hobileri olan insanlar benim için diğerlerinden daha makbuldür. İster resim, ister maket yapsın, fotoğraf çeksin, sinemaya meraklı olsun, yazı yazsın fark etmez. Ama bunların arasına, daha önce bir tane Rus yazar adı bilmezken birden bire moda oldu diye "Rus Edebiyatı" kurslarına merak saran insanlardan bahsetmiyorum. (Ankara'yı bilemiyorum ama burada bunlar çok var)
Sonuç olarak ben, müşterilerimin çoğunu arkadaşlarım, dostlarım olarak görüyorum. 5 yaşındaki çocuğuna tren almaya gelen anneye, yerine verebileceğimiz başka bir şey olmamasına rağmen "onun yaşına uygun değil" diyorum.
Fiyatlarımızı bir kaç kişiyi daha hobi sahibi yapabilecek şekilde ayarlıyorum. Mümkün olduğunca yurtdışı fiyatlarının üzerinde fiyat oluşturmamaya çalışıyorum.
Benim isim/firma belirtmem kesinlikle uygun olmaz ama şunu kesinlikle söyleyebilirim ki Proses Elektronik dışında yurt dışı fiyatlara bu kadar yakın, bazen altında, bazen %20 üstünde satan başka bir firma Türkiye'de yok.
Ve açıkçası bu firmaları Türkiye'deki meraklılara ve hobi sektörüne zarar veren firmalar olarak görüyorum.
Meraklılar sadece heves ettikleriyle kalıyorlar, sektör de gelişemiyor.
2 sene önce Hornby/Scalextric firmasının yurt dışındaki bir toplantısında 40 a yakın ülke distribütörüne Türkiye ile ilgili bir sunum yaptım. Sunum için yaptığım araştırma sırasında Türkiye'nin toplam hobi/oyuncak ithalatının İngiltere'deki Hemleys mağazasının bir yıllık cirosundan az olduğunu anlayınca çok utandım. Türkiye'de 2 sene önceki istatistiklere göre çocuk başına 1 yıllık oyuncak harcaması sadece 5 dolardı.
Bu durumda özellikle hobi gibi kesinlikle "gelişmek için ihtiyacımız olan" bir konuda firmaların "kısa günün karı" mantığıyla hareket etmesini yanlış, acımasız ve haksız buluyorum.
Nasıl ki TV lerin "rating olsun da nasıl olursa olsun" mantığını yanlış buluyorsam bu konudaki bu tip fiyat politikasını da yanlış buluyorum.
Bütün iyi niyetli fiyat politikamıza rağmen bize inanmayan ve kataloglarımızın üzerindeki telefon numaralarını, web adreslerini gizlice avuçlarına yazan müşterileri bu tip firmaların yarattığına inanıyorum.
Lima, Rivarossi, Arnold ve Jouef'i de getireceğiz. Bu konu ile ilgil hangi modelleri getirelim diye katalogları müşterilerimize gösterdiğimde şöyle bir şey başıma geldi.
Katalogdaki en pahallı model Türkiye satış fiyatı 400 euro civarında olacak bir lokoydu. Bu fiyat Avrupa fiyatını %20 kadar üstünde olduğu için tereddütlerimiz vardı. Müşterimiz aynı modeli daha önce burada bir hobi mağazasından üstelik pazarlıkla tam 1,000 euroya aldığını söyledi.
İşte bu fiyat politikaları gerçek meraklıları korkutuyor, soğutuyor, uzaklaştırıyor.
Ben aşırı yüksek fiyatlara ürün satmayı, üstelik bunu da gerçek olmayan sebeblere dayandırmayı "ahlaki", moda tabiriyle etik bulmuyorum.
Üstelik klasik yaklaşımın aksine "onlar pahallı satıyor, ben makul satıyorum, dolayısı ile insanlar bana gelir, iyi de olur" diye düşünemiyorum.
Bu şekilde iş yapanların ve kendi kuyularını kazmanın yanında, ülkemizdeki hobi sektörüne de ciddi zarar verdiklerini görüyorum.
Hobi sahibi olmak kültürlü, kendini geliştiren, paylaşan, iyi niyetli insanlara özgü bir özelliktir ve bunlar olmasa da oluşmasına yardımcı olur diye düşünüyorum.
Avrupa'da bir treni olmayan çocuk hemen hemen yok gibidir. Herhangi bir aile, bütçesini hiç sarsmadan çocuğuna bir tren ve belki de ömür boyu sürecek bir hobi, sosyalleşme, arkadaşlık, paylaşma olgusunu da beraberinde alır.
3-4 bin dolarlık, üstelik de eşit dağılmamış bir milli gelirle, orta hallilerin bile fakirlik sınırlarına yakın bir seviyede yaşadığı ülkemizde, milli geliri 20,000 dolar olan ülkelerdeki fiyatların çok üstünde fiyatlarla, ne bu sektörü doğmadan öldürelim ne de insanları hobisiz bırakalım.
1 sordunuz 1,000 işittiniz ama 25 senedir hobileriyle yaşayan ve bunları samimiyetle yaymaya çalışan birinin sıkıntılarını anlatmasına vesile oldunuz.
Gümrük konusu ile kapatayım.
AVRUPA BİRLİÐİ ÜLKELERİNDEN YAPILAN İTHALATLARDA GÜMRÜK VERGİSİ "SIFIR"dır.
Diğer ülkelerden is %7-8 i geçmez.
Çin'de üretilmiş olan Avrupa markaları ise zaten Avrupa'ya gelirken millileştiği için biz ithalat yaparken ayrıca gümrük vergisi ödemeyiz.
Evet zaman zaman TSE problem olmakta ve çeşitli şekillerde zarar vermektedir ama 1-2 senedir bu da pek problem olmamaktadır.
2001 yılına kadar elektrikle çalışan oyuncaklarda KDV oranı %26 idi. Ancak bu da 2001 den sonra %18 e düştü.
Kamil Bey, umarım sorduğunuz ve bu arada sormadığınız konularda da aydınlatıcı olmuşumdur.
Selamlar,
Harun