Şey kusura bakmayın sevgili üyeler , büronun içindeki malzemeleri ve özellikle dolapta duran ve üzerinde posta etiketi olan mukavva kutunun gerçekçiliğini görünce kendimi kaybettim bir an.
o kutunun içinde, büroda çalışan model trenciye gelmiş olan sipariş ettiği lokomotif ve vagonlar var. Gümrüğe takılmadan doğrudan büroda teslim etmişler.
Karşı sandalyede oturan arkadaşına setin özelliklerinden bahsediyor. Sanırım set 1.dönem tarih aralığında, kıta avrupasına ait tahta/turba yakan bir lokomotif ve onun dönemine uygun K.Bay.Sts.B. vagonlarından oluşuyor.
Hernekadar ebayden çok ucuza alabildiğini anlatsada, arkadaşı yine de dükkandan görerek, yakından inceleyerek ve hatta ray üzerinde deneyerek almak daha iyi fikrinde. Tabii her ikisinin de artıları eksileri var diyorlar ancak patron kapıyı açıp "bu ne kardeşim, işinizin başına" dediğinde konu o an için kapanıyor.
İki kafadar sohbetlerine iş çıkışı uğradıkları kafe de devam ediyorlar, daha sonra yeni gelenleri raylar üzerinde görmek üzere evlerine gitmeye karar veriyorlar.
Evde yiyecek olmadığından, kafe çıkışında hala açık olan kasaba uğrayıp, sosislerden kapıyorlar. Yemek sonrası, kurgu başında geçen keyifli saatlerden sonra iki kafadar, bir sonraki güne hazırlanmak için dinlenmek üzere evlerine gidiyorlar.
Sevgili Ferda ve Gülçin tekrar tebrikler