Orient-Simplon ekspres hoş geldikarşılama çooooook ''oryantaldi'' şükür kılıç kalkan ekibinin yerini mehteran almıştı, her taraf padişah tuğraları ile süslenmişti. tren gelirken, zannederim turu düzenleyen firmanın biri hanım 4 elemanı padişah kılıkları içimdeydi. bir kenarda, biri fesli iki kişi tepside birşeyler ikram ettiler, türk halkı garın özel güvenliği tarafından, kırmızı halı döşeli perona sokulmadı. bu arada normal seferlerini yapan banliyö 8000 lerinin yolcuları karşıdan, bir kısım diğerleri ise güvenliğin arkasından ''anaaaa beyaz adamlar gelmiş'' halinde bakıyordu ( ben de dahil, daha sonra akıllılık ettim kendimce de restorandan geçip bu tren-i âli nin yanına gittim ve marklin dostlarımı buldum.
Yolcular tam havaya girmişti, önden gelen bir çift adeta müstemleke halkını selamlar gibi bizlere el sallama zahmetinde bile bulundu.
Şimdi bu mudur, medeni türkiye, tamam hoş mizansenlere birşey demiyorum ama hala ezik haller nedir yahu.
Orient-Simplom ekspresi hoş geldi elbette . keyifli bir olay, bizler de tarihi çok eskilere dayanan bir şehirde, imparatorluk başkentinde ve cumhuriyetin en büyük kentinde yaşıyoruz.Tabiki onu bir nebze de olsa hatırlatacak mizansenler olabilir ama hala daha padişah, mehteran, şiş kebap- rakı muhabbetleri...
Bence öncelikle muhteşem bir yapı olan sirkeci garını düzeltmeliyiz. bir müze yapmışlar allaha şenlik, allahtan bir 8000 banliyö treninin markizini yerleçtirmişler, gerisi müze denecek yerin eski eşyalar kısmında yer alacak türden, bizim için ilginç olacak belkide çok eski 3 raylı bir hornby kurgusu. yanında bir de trix kurgusu var, valla aşkolsun yahu, gidip bari biz yapalım. Bir piyano vardı, eski ve güzeldi acaba dedim, bir zaman bişekilde vagon restoranda falan mı kullanılmış, ne gezer, TCDD sanatoryumunun pyanosuymuş!!!!
Gar deseniz, sirkecide bir benzinci ve otoparkların arkasına adeta özellikle gizlendirilmiş.
Oysa sırf zevk için gidilecek bir restoranı, pek çok keyifli köşesi var.
neler neler yapılabilir. İnanın banliyö yolcularımız bile nasıl bir tarihi şahanenin içinen geçtiklerinin farkında değil. giriş ise adeta gecekondu gibi yarı saç, yarı mdf yarı eternitten yapılmış gişelerden.
Gelelim trene biz tabiki bir buharlının çekmesini ham hayal olarak kurduk, nerede çok standat bir elektrikli loko ile geldi. İngiliz yapısı vagonları hala o eski ve muhteşem hallerinde ve tertemizdi. Şeftren ve yardımcıları mum gibiydiler, ahçılar bembeyaz kolalı elbise ve külahları ile her şeh bu azametli şık ve belli ki pahallıydı. Sayamadık ama oldukça uzun bir dizi idi, bu uzunluğa rağmen yolcu sayısının az olduğunu zannediyorum.
Eve döndüğümde wagons-lits' in müdürlüğünü yapmış olan babadan kalan 3 adet özellikle bu firmaiçin marklin tarafından yapılmış vagonlarımın taşınma esnasındaki kaybı için neredeyse yas tutarken, hala elimde var olan iki ve bu vagonların neredeyse aynısı olan iki lima vagonumu çıkarttım. Rayların üzerine koydum önlerine bir 24000 lik buharlı ( sadece iki vagon olduğundan) takarak döndürdüm
Hepinize sevgiler