Haftasonu etkinliğimiz sonunda dönüşte İzmit'e uğradık.
Demiryolunun, hala anlam veremediğim şekilde şehrin içinden dışına alınması sonrasında benim ilk ziyaretimdi. Belki iyi olmuştur diyebiliyorum sadece ama o tek hattın şehrin içinden her iki tarafı da ağaçlarla sıralı bir şekilde geçişi, tren geçerken bütün hemzemin geçitlerin kapanışı hala aklımda. Allahtan demiryolunun olduğu bölüm araba yolu yerine yürüyüş alanı yapılmış, yeşillik
arttırılmış.
Eski istasyon binaları ise onarılmış, bir kısmı bakanlık tarafından idari olarak kullanılıyor, büyük bir kısmı Onnumara adında bir işletmede restoran-cafe olarak işletiliyor, manevra alanları ve yan binalar ise Arkeoloji ve Etnografya müzesi olmuş.
İdari kısmın, bir tarafı içi temiz ama boş bir şekilde duruyor, diğer kısmı ise kapalı idi.
Restoran ve kafe olan işletme ise gerçekten özenli ve güzel bir mekan yaratmış. Kapalı kısımda duvarlarda eski İzmit fotoğrafları var, bahçe yeni istasyon ve hatlara bakıyor, yani yemek yerken gelip geçen trenleri izleyebiliyorsunuz. Ana hattın bir kısmı bırakılmış ve üzerinde 45168 numaralı buharlı lokomotif duruyor. Lokomotifin markizi hala eski günlerini hatırlatır şekilde, tenderın içi ise klima dış ünitelerini saklamak için kullanılmış.
Lokomotif arkasında 3 adet yeşil vagon kafe olarak aynı işletme tarafından düzenlenmiş. Gerçekten özenli ve güzel bir düzenleme olmuş.
İstasyonun arka tarafında ise alan yeniden düzenlenmiş ve Arkeoloji ve Etnografya müzesi olarak hizmet veriyor, yeni düzenli güzel bir alan. İçinde benim gibi farkında olmayanlar için İzmit ve çevresinde bulunan çarpıcı tarihi eserler var. Yurdumuzun her yanından tarih fışkırır ama kıymetini ve haberini bilmediğimiz için bilgisiziz, müze bu açıdan en eskisi Paleontolojik dönemden kalan eserler olan çoğunluğu da MÖ 6yy dan bu yana eserlerin sergilendiği gerçekten temiz ve düzenli bir mekan. Pazar günleri açıklar, herne kadar kapı kapalı gibi görünse de güvenlik görevlileri sizinle beraber kapalı mekanları dolaşıp bilgi veriyor, şaşırmadık desek doğru olmaz.
Müzenin içinde eski demiryolları amblemli su kulesi temiz ve bakımlı ancak lokomotiflere su doldurmak için kullanılan direkler ne yazık ki halen yerde duruyor. Kapalı alanın girişinde bir sürpriz vardı, söylemeyeceğim aşağıda fotografları ile görmeniz için.
Aşağıda bugünkü gezimizden fotografları paylaşıyorum. Bu yazıda göremeyeceğiniz tek yer yeni istasyon. Ne yazık ki bir şey söylenemeyecek kadar kimliksiz bir bina, sıradan bir görüntü, üzücü ama durum bu.
İstasyonun girişi, hemen bu platforumun önünden yıllarca bütün trenlerin geçtiğini hatırlayanlar için eminim çok hüzünlü bir görüntü bu ...
Saatin güzelliği
45168
Kafe olarak kullanılan vagonlar
Vagonlar ve Lokomotifle ilgili fotograflar, sürpriz daha sonra
Biz yemek için arka bahçeye oturduğumuzda yan tarafa Adapazarı'ndan ekspres geldi. Lokomotifmiz nedense bize ait değil, üretimimi bize ait değil, tasarımımı anlayamadım ama Hırvatistan'dan tercih edilmiş, bizim ülkemizdeki değerlerle üretmek yerine dışarıdan almak tercih edilmiş. Beni aştı, bu mu doğrusu ?
Diğer bina ve lokomotif resimleri
Arkeoloji ve Etnografya müzesinin kapalı binasının girişinde istasyon alanının geçmişi ve yeniden düzenlemesine ilişkin bir fotograf ve bir maket bulunuyor !
Bu fotografın fotografı
Bu da maketin yapımcısı !
Fotograf iyi çıkmasa da maket. Haldun ağabey tebrikler. Güvenlik görevlisi, gezen özellikle çocukların yoğun ilgisinden camın defalarca kırıldığını ve tekrar yapıldığını belirtiyor.
Ben bu amblemi ilk defa görüyor veya farkediyorum. Su kulesinde bulunuyor
Hangar binası ve arkasındaki su doldurma direkleri boruları, keşke bunları da onararak koyabilseler, hangarın çıkışında bir hat gibi görüntü verilmiş çizgi ana kapıya kadar gidiyor, kenarına sıra olarak güzel durabilirdi.