selamlar,
Dün bir iş için eskişehirdeydim. şehrin en işlek caddelerinden birinin ortasından demiryolu geçiyor. çok acayip ve ilginç, bir anda trafik durdu, önce anlamadım. yahu noluyo falan derken bi baktım iki-üç araba önümden tren geçiyor... yav dur fotoğrafını çekeyim falan derken geçti gitti tabi... (yeşil-sarı bir manevra lokomotifi). dolana dolana eskişehir garının önüne geldim. vaaay, güzelmiş... falan derken bir de baktım ki bir tabela! "TCDD TREN MÜZESİ" tabii biraz heyecan oldu. gidip gezsem mi acaba? geç kalırmıyım ki? falan diye düşünürken müzenin önüne gelince hafif bir hayalkırıklığı oldu. Müze aşağı yukarı küçük bir çocuk parkı kadar bir yer... bahçede kırık dökük birkaç parça demiryolu malzemesi, küçük bir bina... neyse, buna da şükür diyerek içeri girmeye kalktım ki, esas şok orada başladı.. kapıda bir asma kilit... allah allah... öğlen paydosu falan mı acaba derken birisi seslendi:
-hayırdır birader?
-- eee, içeri girecektim de...
- napican?
--?
müzeyi gezicektim...
-müze kapalı.
--ne zaman açılır?
-valla, sabah geldi görevlisi, bi 10 dakka açtı, sonra gitti...
--?
? ne zaman gelir?
-bugün gelmez artık.
--bugün kapalı mı?
-yok, arada bir açılır işte.
--randevu ile mi geziliyor bu müze?
-sen yarın bi uğra.
--?
? peki teşekkürler...
deyip dışarıdan bir-iki foto çektim ancak... bunlarla idare ediverin....
selamlar,
Jedi