Size belki tuhaf gelecek fakat, biz sıradan insanlardan kim Büyükerşen´e ulaşabilmiş ki bendeniz ulaşabileyim?
İşte "dışı sizi içi beni yakar" sözünün tam yeri.
Diğer bir faktör de, Eskişehir´in iktidar ile Büyükerşen arasında adeta paylaşılmış olması.
Böyle olunca, Büyükerşen, merkezî idarenin elindeki bir alana el atmaya asla yanaşmayacaktır.
Bundan da ibaret değil. Maalesef, Büyükerşen hakkında daha da ötesinde tecrübelerim var.
Meselâ, profesyonel yıllarımda -apayrı konularda- ulaşabilmek için pekçok defa girişimde bulunmuş olmama rağmen Büyükerşen tam bir "çiftlik ağası" komunikasyon politikası takip ettiğinden, girişimlerimin hepsi de, oradaki melanet bir sekreter blokajına tabi edildi.
Siz maalesef, TV´den bildiğiniz kadar biliyorsunuz. Ki, işte adına "iletişim" dedikleri o iğrenç komunikasyon tiyatrosu budur.
Bu ülke, televizyonun en iğrenç şekilde kullanıldığı bir yer.
Halbuki meselâ, hakkını teslim etmem gerekir ki, Tepebaşı (İlçe) Belediye Başkanı Sn. Ataç için durum hiç böyle değil.
Bir projem için bana randevu vermiş ve beni 1,5 saat kadar da dinlemişti. Böyle şeyler unutulmaz.
TCDD Eskişehir Demiryolu Fidanlığı aynı zamanda Tepebaşı ilçesi içinde.
Fakat çok iyi biliyorum, Dr. Ataç bile bu konuyu Büyükerşen´e götürmeye tereddüt edecektir.