Gönderen Konu: santralistanbul  (Okunma sayısı 4126 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Okan

  • Kulüp Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: ?stanbul
  • İleti: 1120
santralistanbul
« : Haziran 29, 2008, 23:54:25 »
Bugün Haliç'in bitiminde, 1910da kurulma çalışmaları başlayan ve 1983e kadar İstanbul'a elektrik sağlayan Silahtarağa Elektrik üretim tesislerinin yeniden ve çok da güzel düzenlenmiş mekanına gittik.

Alan 2004 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından İstanbul Bilgi Üniversitesi'ne tahsis edilmiş. Üniversitenin bazı binaları beraberinde elektrik üretim tesisi tümüyle temizlenmiş ve Enerji Müzesi olarak düzenlenmiş.

santralistanbul Haliç'in bittiği Kağıthane ve Alibeyköy derelerinin ağzında kurulan Sliahtarağa Elektrik santralının alanında düzenlenen alanın genel adı. Bu alan ile ilgili diğer bilgileri www.santralistanbul.com adresinden alabilirsiniz. Istanbul'un bazı yerlerinden ücretsiz servislerle buraya gelmek mümkün.

Öncelikle içeri girdiğiniz andan itibaren yeşillik, ağaçlar sizi karşılıyor. İki bina arasından girilen alanda sürpriz olarak karşılaşılan bu açıklık, İstanbul'un kargaşasından uzak, sakin, ferahlatıcı bir mekan. Bakımlı bahçe, küçük havuzlar ve sanat eserleri ile yürümeye devam ederek santral binasına ulaşıyorsunuz.

Bir termik santral hem de 1910 yılında yapımına başlanan bir termik santralı tüm detaylarıyla incelemeniz mümkün. 1910 yılında Avusturya-Macaristan şirketi olan Ganz tarafından yapımına başlanan santral, 1914 yılında üretime başlamış. 1926 yılında Anadolu yakasına, Arnavutköy-Vaniköy arasında çekilen denizaltı kablosuyla elektrik verilmiş. 1970'de santral TEK'e devredilmiş, 1983'de ise ekonomik ömrünü tamamlayarak üretime son verilmiş. 2007den bu yana santral korunarak eğitim, kültür, sanat merkezi olan santralistanbul bu alanda hizmete girmiş.

Binanın içine girdiğinizde görebileceğiniz devasa boyutlarda türbinler var. Brovn-Boveri, Siemens ve AEG markalarını taşıyan bu türbinler, kömür yakılması sonucu elde edilen enerji ile döndürülüyormuş. Üniversite, binanın ayakta durması ve makinaların temizlenerek sergilenebilmesi için gerçekten çok büyük bir emek sarfetmiş. Hepsini yakından detaylı inceleme imkanınız var, tüm mekan eski bir bilimkurgu filmi havasında(Metropolis'i hatırlarsınız). Türbinlerin sonunda alt taraftaki dağıtım yapılanmasının üstünde kontrol odası bulunuyor. Anlatmayacağım, mutlaka görün. Bizim gibi teknolojinin ve her türlü kolaylığın içinde yaşayan insanlar olarak o yokluk ve o zamanların olanaklarıyla nelerin yapılabildiğini görüp, düşünmek gerekli.

Ufak bir örnek, bu santral bir zamanlar İstanbul'un elektrik ihtiyacını tek başına karşılıyormuş, 1956'da 120bin kilovat kapasiteye ulaşmış, 1914 te önce tramvaylara elektrik sağlamış ! 1914de elektrikle çalışan tramvaylarımızı 1960da neden yok ettiğimizin sorusu ise yanıtlanamaz bir muamma herhalde ! Sonra tramvay tekrar geldi İstanbul'a ama Metrobüs diye bir şey ısrarla ortaya sürülüyor, egzost gazı veren motorlu taşıt araçlarını çok mu seviyoruz nedir ?

Santralın elektrik üretimiyle ilgili mekanlarını gezdikten sonra en alt katta, hem çocuklar için öğretici-eğlendirici, hem de büyükler için bilgilerini tazeleyici bir bilim-deney alanı var. Çeşitli deney aletleriyle manyetizma ve elektrik hakkındaki bilgileri alabiliyorsunuz. Zevkli, bakımlı ve her aleti çalışan bir alan, görevliler ilgili ve yardımsever.

Diğer bir detay, bu alan tümüyle türbinlerin altındaki kazanların gerçekte ateş bölmelerinde, kafanızı kaldırdığınızda görmediğiniz ölçüde büyük kazanları ve boruları görüyorsunuz. Tüm bina çelik yapı üzerinde duruyor, pek çok yerinde restorasyonda yenileme yapılmış, kazanlar ve türbinler ise bina içinde kendi beton taşıyıcıları içinde. Santral faaliyette iken girilmesi mümkün olmayan bölümler de bilgisayarlı ekranlardan tanıtım filmleri izleyebiliyorsunuz.

Gezinizi tamamladıktan sonra bahçede Otto Cafe ve SO Cafe isimli iki kafede keyifli zaman geçirebilirsiniz. Her ikisi de bahçe içinde, tüm çevresi camekanlı, keyifli, sakin, temiz, kaliteli yerler.

Ülkemizin önemli endüstriyel mirasının bir örneğini çok keyifli bir alanda görme fırsatını elde edebilirsiniz. Fırsat yaratıp görmek gerekli.

Bu arada, santral kömürle çalışıyormuş, kömür nasıl getiriliyordu acaba ? Trenle taşındığına dair bir bilgi bulamadım, ancak santralın içinde dağıtım ve türbin kazanlarına taşımak için küçük bir dar hattın fotograflarını gördüm. Kömürün, Haliç'ten denizyolu ile taşındığı anlatılıdı ancak eski demiryolundan bahsedilmedi. Savaş yıllarında yapılan bir başka konuda bahsedeceğim kayıp demiryolundan buraya kömür taşınıyordu diye biliyorum...
 

« Son Düzenleme: Haziran 30, 2008, 00:49:23 Gönderen: Okan »

Çevrimdışı Barbaros

  • barbaros a??rbaş
  • Kulüp Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: istanbul
  • Yaş: 61
  • İleti: 278
Ynt: santralistanbul
« Yanıtla #1 : Haziran 30, 2008, 00:37:48 »
sevgili Okan ağaçlı linyit havzasından 62 kmlik dekovil hattıyla geliyormuş kömür. sadece santrale değil şirketi hayriye vapurlarınıda besliyor imiş. 1956 senesine kadarda kullanılmış sonrası malum TR gerçeği...sonra bana kızıyorsunuz sen koministsin diye buyur işte..........

Çevrimdışı Harun

  • Administrator
  • Forum Üyesi
  • Yaş: 65
  • İleti: 2880
  • herşey MTK yüzünden...
Ynt: santralistanbul
« Yanıtla #2 : Haziran 30, 2008, 01:19:16 »
Geçenlerde kızım arkadaşlarıyla gitmiş bir çok fotoğraf çekmiş bazılarını gönderiyorum.

Heves yapıp copyright da koymuş :)













Resimdekiler arkadaşları.


Çevrimdışı Okan

  • Kulüp Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: ?stanbul
  • İleti: 1120
Ynt: santralistanbul
« Yanıtla #3 : Haziran 30, 2008, 01:26:16 »
Anlatmadığım iyi olmuş, fotograflar tamamen oranın havasını yansıtmış.

İlk üç fotograf kumanda odası. Tam bir Star Trek mekanı, tabii ki 1930-1940 versiyonu olarak. Santral çalışırken, orasının havası nasıldı acaba ?

Dördüncü fotograf üç türbinden ortadaki Siemens olanının.

Beşinci fotograf sanırım türbin altı yanma bölümlerinden.

Altıncı fotograf galiba Siemens'İn bobin kısmı, bu görülesi bir işçilik, buradaki tel, bobin nasıl yapılmış anlamak gerekli.

Yedinci fotograf kumanda odasına yakın olan AEG türbinin önü.