Gönderen Konu: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk  (Okunma sayısı 59033 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı irfantprk

  • ?RFAN TOPRAK
  • Kulüp Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yaş: 53
  • İleti: 505
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #20 : Ağustos 27, 2008, 22:25:00 »
Teoman bey..........

Yazılarınızı büyük bir keyifle okuyorum.
Gerçekten çok güzel.
Hakikaten demiryollarına çok büyük emekler harcanmış.Kıymetini bilmek lazım.

Sizde çok emekler harcamışsınız.Konu hakkında çok kıymetli bilgiler edindk.

Saygılar,selamlar.

İrfan TOPRAK.

Çevrimdışı Harun

  • Administrator
  • Forum Üyesi
  • Yaş: 65
  • İleti: 2880
  • herşey MTK yüzünden...
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #21 : Ağustos 28, 2008, 21:31:28 »
Teoman bey'in bu calismasi forum konulari arasinda kaybolmamasi gereken cok ozenli bir calisma oluyor.

Okan seyahatten geldiginde hem site bolumune aktaralim, hem de bulten/cd/dvd ne olursa bir sonraki yayinimiz icine dahil edelim.

Tesekkurler Teoman bey...

Harun

(bir cafeden yazdigim icin Turkce karakterler yok' kusura bakmayin)

Çevrimdışı Teoman Kardaşlar

  • Teoman Kardaşlar
  • Kurul Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: izmir
  • Yaş: 65
  • İleti: 2458
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #22 : Ağustos 29, 2008, 15:14:20 »


Ümit Bey, geçmiş yıllarda, hepimizin özlem duyduğu güzel hatıraların tekrar yaşanmasını istediğimiz güzel bir duygudur.

Mehmet Bey, sizlere bilebildiğimiz konularda yararlı olabiliyorsak, ne mutlu bize.

İrfan Bey, geçmişte yaşanmış bunca emeğe saygı duyarak, hepbirlikte bizlerde o eski günleri anmaya çalışıyoruz.

Harun Bey, hepimizin bilgi paylaşımı adına yaptığı çalışmalar, sizin uygun bulduğunuz bir şekilde değerlendrilebilinir.

Konu ile ilgli düşüncelerini belirten arkadaşlara teşekkürler.



9.BÖLÜM

Demiryollarımızda İlk Banliyö Hatları

İzmir-Aydın Demiryolu yapımları sürdüğü yıllarda, İzmir’in çevresinde bulunan yerleşim yerlerine de demiryolu hatlarının oluşturulması düşüncesi, demiryolu ile ulaşımın daha rahat olmasından dolayı ortaya atılmaya başlandı. Özellikle İzmir’in, Alsancak (Punta) semtinde yaşayan halkın yapısı; ticaretle uğraşan, maddi durumları oldukça yüksek bir kesimdi. Bu kişilerin işyerleri de Alsancak’ta bulunurdu. Osmanlı İmparatorluğu, 600 Yüzyıldan fazla hüküm sürmesine karşın, İzmir; Cumhuriyet dönemine kadar bir Osmanlı kentinden çok batı dünyasının bir  Avrupa liman kenti yapısında idi.

İzmir’de yaşayan ve kentin büyük bölümünü oluşturan Levantenler, İzmir’in yaz aylarındaki bunaltıcı sıcaklarından kurtulmak için daha serin yerlere gitmeyi ve orada yaşamlarının bir bölümünü geçirmeyi düşünmüşlerdi. Bu yüzden ilk etapta, deniz seviyesinden daha yüksek, sıcaklığı 3-4 derece,  buna bağlı nem oranı da düşük ve serin olan yerlerden; Buca ve (Paradiso) Kızılçullu denilen yerlere yerleşmeye başladılar. Buradaki yaşam, işyerleri Alsancak’ta olan Levanten kişilerin, işyerlerinde gündüz çalışmalarını tamamlayıp, akşam ailelerinin yanlarına dönmeleri ve ertesi sabah tekrar Alsancak’a gitmeleri olarak bir yazlık yaşamı biçiminde sürüyordu.

Zamanla Buca ve Kızılçullu (Şirinyer) Levanten ailelerin tercih ettikleri kalıcı bir yerleşim yeri olmaya başladı. İzmir yüzyıllar boyunca deprem riskini yaşayan ve birçok deprem olayını yaşamış bir kent özelliğinde olduğundan, Buca ve Şirinyer’in bulunduğu arazi yapısının zemininin kayalık oluşu, deprem riskine karşı dayanıklılık göstermesi Levantenlerin bu yerleşim yerlerini tercih etmelerindeki en önemli etmenlerden biriydi.

Buca ve Şirinyer’den sonra maddi durumu güçlü ailelerin tercih ettiği yerler arasına Bornova da girmişti. Yukarıda açıkladığımız nedenleri göz önünde bulundurduğumuzda; Türkiye’nin ilk banliyö trenleri de doğal olarak bu semtlere çalışacaktır.

Demiryollarımızda bir özelliği de hemen vurgulayalım. İzmir’de banliyö hatlarından önce , Punta Gar (Alsancak Gar) ‘dan, Konak Pier’e ( Gümrük) kadar İzmir Kordonu boyunca hat döşenmişti. İzmir körfezinin en son noktasında bulunan ve bugün kullanılan liman 1950’li yıllarda yapılmıştı.  Bu yıllara kadar, İzmir’de yüzyıllar boyunca kullanılan liman, Pasaport İskelesi ile yine Gümrük Meydanı dediğimiz alan arasındaki yerdir.


Batı Anadolu’dan; Aydın ve çevresinden incir, üzüm, zeytin, zeytinyağı, pamuk gibi ürüler tren ile Punta Gar’a gelir, buradan yine limana Kordon Boyu’ndaki hat kullanılarak gemilere yüklenmek üzere getirilirdi.


Kordon Boyu’na döşeli hattan, şehir içi ulaşımda, Atlı Tramvaylar da yararlanırdı.

23 Eylül 1856 tarihinde İzmir-Aydın Demiryolu için verilen imtiyazdan 10 yıl sonra, Tükiye2de bir ilk daha gerçekleşecekti. İzmir’in ve Türkiye’nin ilk banliyö tren hattı için 7 Ocak 1866 tarihinde Paradiso (Kızılçullu daha sonraki adı Şirinyer) Buca için imtiyaz verildi.
Burada ‘’Parodiso’’nun ‘’Cennet’’ anlamına geldiğini vurgulayalım. O yıllarda Kızılçullu (Şirinyer) bol yeşillikleri olan, İzmir’in Meles akarsuyunun geçtiği, Roma döneminde yapılmış su kemerlerinin bulunduğu, temiz ve serin havanın hakim olduğu bir yerdi.

Şirinyer-Buca hattı için 2740 metrelik bir mesafenin yapım çalışması 3 yıl sürdü. 3 Eylül 1870 tarihinde Buca’ya ilk tren çalıştırıldı. İzmir-Aydın demiryolu hattı üzerinde Şirinyer İstasyonu olmasına karşın, Buca hattı bu hattan ayrılarak, İzmir’in ve hattın doğu istikametine doğru gider. İzmir-Aydın hattından Aydın’a doğru, demiryolu;  Şirinyer İstasyonu’ndan sola makas ayrımı ile girerek 2410 metre sonra Buca İstasyonun’da  son bulur. Buca İstasyonu’nun özelliği son hat istasyon oluşudur. Şirinyer İstasyonu ise anahat üzerinde ara istasyon özelliğindedir.

18 Şubat 1869 tarihli İzmir-Aydın Demiryolu’nun Paradiso mevkisi ile Buca köyü arasındaki şubenin inşası hakkındaki mukavele şöyle idi:

Bu mukavelenin maddeleri.
1-7 şubat 1866 tarihinde Aydın Demiryolu Kumpanyası vekili Edmond Purse ile ‘’Meclisi Muhabir’’tarafından belirlenmiş olan güzergâhta Paradiso istasyonu mevkisi ile Buca köyü arasında Aydın demiryolu hattı ile bağlantılı bir şube demiryolu hattının yapılması için kurulacak kumpanyaya imtiyaz verilmiştir. Kumpanya altı ay içinde kurulacak ve şube demiryolu hattını iki yılda tamalayacaktır.
2-Aydın demiryolu Kumpanyası İzmir ile Buca arasında sabah-akşam karşılıklı ikişer tren seferi yapacaktır.
3-Bu hatta da ana esas uygulanmakta olan yolcu ve eşya tarifesi geçerli olacaktır.
4-Aydın Demiryolu kumpanyası, hattın onarım ve bakım giderleri için İzmir ile Buca arasında elde edilecek gelirin, şube hatta düşecek kısmının % 40’nı, Buca ile Aydın arasında elde edilecek gelirin yine şubeye düşen kısmının %60’nı alacaktır. Alınan bu onarım ve bakım giderleri yetersiz kalır ise eksiği yeni oluşturulacak kumpanya tarafından tamamlanacaktır.
5-Bu şube, her yönü ile Aydın Demiryolu Kumpanyası’na bağlı olacak ve kumpanyanın bu şubeyi satın alma hakkı bulunacaktır.
Bu yatırımın altında, Buca demiryolu hattının yapımını üstlenenler ile Aydın yolu yapımını üstlenenler arasında gizli bir ortaklık olduğu düşünülmektedir. Punta’da bu gün TCDD’nin 3. Bölge Binası’nın yanında bulunan saat kulesinin bulunduğu bina yapıldığı günlerden beri Buca gar’ı olarak bilinmiştir. Buca Garı’nın İzmir kenti için bir başka özelliği de bu gar sayesinde İzmir’in 1870 yılında sahip olmasıydı.


Daha önceki bölümlerimizde, Alsancak Gar’ın ilk yıllardaki fotoğraflarında burada bulunan saat kulesini aktarmıştık. Bu fotoğraf gece çekilmiş görüntüsü ile ayrı görünüm vermektedir.
Fotoğraf TCDD 3. Bölge Müdürlüğü arşivinden.

Aydın Demiryolu Şirketi, 1872 yılının Eylül ayında ve özel kişilerce işletilen Buca şube hattını 1902 yılında satın aldı. Buca şube hattının uzunluğu 1.5 mil kadardı. Bizdeki ölçü birimine göre ise 2410 metre kadardı.


İzmir-Aydın Osmanlı Şirketi Pasosu


İzmiş-Aydın Demiryolu Tarifesi

Demiryolunun Buca’ya kadar ulaşmasından sonra, Buca kolay ulaşılabilen bir banliyö olarak gelişimini sürdürmüştür. İzmir ile Buca arasında, karşılıklı olarak günde 10 civarında sefer yapılırdı. Kış günlerinde ve savaş yıllarında bu seferlerin sayısı yarıya kadar düşerdi. Bu durumların dışında özel günlerde ek seferler konurdu. Alsancak Gar’dan kalkan tren, hat üzerinde bulunan ve bazı malların yükleme ve boşaltmalarının da yapıldığı ilk ara istasyon olan Kemer İstasyonu’nda dururdu. Bu istasyonun yapılmasının özelliği;  Alsancak’tan sonra İzmir halkının, orta kesimin yaşadığı bir bölgede olmasından daha doğrusu buraya çok yakın bulunan Basmane ve Tepecik(Yenişehir) semti civarında yaşayan Rum, Ermeni ve Yahudilerin da demiryolundan yararlanması için düşünülmüş olmasıdır. Daha sonraki gelişmelerde İzmir’e ikinci banliyö hattının kurulması ve  Basmane Gar yapımı ile ikinci demiryolu hattının özelliklerini işleyeceğiz.

Buca hattını takiben ikinci şube hattı olarak bir başka önemli banliyö hattı olan Seydiköy’e de hat açılması gündeme gelmiştir. Bu hattın açılmasında, yolcu taşımacılığının yanında asıl önemli olan burada maden kömürünün de olmasıdır.

Şimdi önce İzmir-Buca demiryolu hattını ve üzerindeki yol özelliklerini ve istasyonları inceleyelim.


Alsancak Gar’dan hareket eden trenler, İzmir-Aydın istikametinde, İzmir Körfezini arkamıza alacak şekilde batıdan doğu yönüne doğru yola koyulurlardı. Bu güzergahta İzmir-Buca banliyö hattını, bir süre raylar üzerinden yürüyerek ve fotoğraflama yaparak açıklamaya çalışacağım.


Alsancak Gar ve çevresindeki lokomotif bakım depoları, vagon onarım atelyeleri, plaktornası ve yük depoları ile oldukça geniş bir arazi içersinde bulunmaktadır. Buralardaki oluşumları ileride gösterimde bulanacağız. Şu anda gördüğümüz Alsancak Gar’a ait, ilk kurulduğu yıllarda yapılan büyük su deposu.


Raylar üzerinde ilerlemeye devam ediyoruz. Demiryolu hatlarının birbirlerine geçişleri izliyoruz. Solda ileride müselles hat ayırımı bulunmaktadır. Şu anda o hatta girmeyip, biz İzmir-Aydın hattında ilerlemeye devam ediyoruz.


Karşımıza ilk demiryolu köprüsü geliyor. Bu köprü de demiryolu hattının ilk köprüsü olma özelliğini gösteriyor.


Demirden yapılmış olan bu köprünün yanında, sonradan yapılmış olan yaya köprüsüne çıkarak karşı tarafa geçiyoruz. İzmir’in önemli akarsularından bir olan Meles akarsuyu geçmiş dönemlerde, suyu bol olup içinde balıkların olduğu, Kızılçullu da halkın bu akarsuyun çevresinde piknik yaptığı ileri yaştaki büyüklerin anlatımlarından bilinmektedir. Bu gün Şirinyer’de ( Kızılçullu ilk adı Paradiso) Roma dönemi su kemerleri bu akarsuyun üzerinden geçirilmiştir. Demiryolu öncesi Aydın’dan gelen deve kervanları da yine bu akarsuyun üzerindeki karayolu köprüsünden geçerlermiş. Bu gün bu karayolu köprüsü hala kullanılmaktdır.
Fotoğrafta görüldüğü gibi şu anda ülkemizdeki kuraklık burada da kendini göstermiş artık yaz aylarında suyu akmayan bir akarsu yatağını görmekteyiz. Burada konumuzla ilgili olan görünüm, demiryolu köprüsünün yapısal özelliği ve ilk demiryolu köprüsü olma özelliğinde bir köprünün olmasıdır.


Yaya köprüsünü geçtikten sonra demiryolunun sol kenarına geçmek için metro istasyonuna doğru ilerliyoruz. Burası geçmiş dönemlerde yapılan ve dünya demiryolları arasında önemli bir özelliği olan iki demiryolu hattının birbirini dik olarak kesiştiği ‘’İstavroz’’ daha sonra değişen ismi ‘’Hilâl’’ alanıdır.

Bu konuyu daha detaylı ve fotoğraflı olarak 10. Bölümde aktaracağım. Yine İzmir-Buca Banliyö hattı serüvenimiz devam edecektir.

Çevrimdışı Teoman Kardaşlar

  • Teoman Kardaşlar
  • Kurul Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: izmir
  • Yaş: 65
  • İleti: 2458
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #23 : Eylül 01, 2008, 15:46:58 »


10. BÖLÜM

Bir önceki bölümde belirttiğimiz gibi ray kesişmesi dediğmiz; ‘’+’’ veya’’ İstavroz’’ şeklini andıran ve iki hattın birbirlerini kestiği demiryolu hattını fotoğraflar ile incelemeye devam ediyoruz.


Yaya köprüsünü kullanarak, Alsancak İstikametinden,  Aydın istikametine doğru olan hattın sağından soluna geçiyoruz.


Köprü üzerinde ilerleyerek ‘’İstavroz’’un üstten görünümlü yakınına geliyoruz. Bulunduğumuz yer Hilâl semtinde, metro istasyonuna geçmek için sonradan inşa edilmiş yaya köprüleridir. Sağımızda bulunan 3 hatlı demiryolunun kesen iki hatlı demiryolu; Basmane Gar’dan başlayıp Çiğli, Manisa, Uşak istikametine giden hattır. Karşı üstteki ikili hat  Basmene Gar’ın bulunduğu yöndedir.


Demiryolu hatlarının kesişen bölümünü tam üstten inceliyoruz. Görüldüğü gibi tam dik değil de baklava dilimi gibi bir kesişme dikkatimizi çekiyor. Yine de ‘’+’’ veya ‘’İstavroz’’ şeklini andırdığı için ilk zamanlar bu isim verilmiştir. Daha sonraki yıllarda Hristiyan dini sembolü olan ‘’İstavroz’’ ismine karşılık, İslâm dini sembolü olan ‘’Hilâl’’ ismi bu demiryolu kesişme noktasının bulunduğu semte verilmiştir.

Konumuzun başlığına uygun olarak biraz geçmişe giderek, bu alanda önceki yıllarda çekilmiş birkaç tren fotoğraflarından  örnekler ile incelemeye devam edelim.


Bir Br 52 Buharlı lokomotifinin çektiği, yolcu ve yük vagonlarından oluşan tren, Alsancak Gar’dan kalkmış, Aydın istikametine doğru ilerliyor. Fotoğrafın sağında bulunan kontrol kulesi; bu kesişme noktasında olabilecek kazalara karşı kurulmuş ve demiryolu güvenliğini sağlıyor.


Bu fotoğraftaki tren üstteki fotoğrafta yer alan trenin aynısı. Ancak nedense ilk fotoğraf renkli basılmış sonraki yani bu fotoğraf siyah-beyaz basılmış tam ‘’İstavroz’’un üzerine geldiği anda çekilmiş.


Bu fotoğrafta yer alan Br 52 Buharlı lokomotifi de Basmane Gar’dan kalkmış, Çiğli, Manisa istikametine doğru yol alıyor.


Şimdi bu fotoğrafı dikkatli inceleyelim. Bu fotoğraf öncesindeki Br 52 lokomotifi, ilerleyip istavroz’u geçmiş daha sonra Hilâl İstasyonu peronuna yaklaşıyor. Burada her iki fotoğrafın tarihlerine baktığımızda Ağustos ayında çekilen bu fotoğrafların 3 yıl aralıklı bir zamanda çekildiğini gösteriyor. Karabük adını kullanan kişi B.Chlond; ( Eğer bu konuda yanlış bir isim kullanmışsam, doğru bilenlerin uyararak bilgileri doğrulaması bizleri sevindirir.) bu fotoğrafları belli zaman aralıklarında Türkiye’ye gelerek çekmiş ve bizlerin, demiryolu geçmişimize yönelik görsel olarak bilgilenmemizi sağlamıştır. Kendilerine teşekkür etmeyi bir borç biliriz. Yine forum üyelerimizden, TCDD sevdalısı Jean Patrick bu fotoğrafların bulunduğu arşivinden Br 52’ler ile ilgili bir fotoğraf dizisi tarafıma yollamıştır. Kendilerine de bir kez daha sonsuz teşekkürler ederiz.


Metro istasyonu üst köprülerinden yürümeye devam ederek karşı istikamete geçiyoruz. Alsancak Gar solumuzda kalıyor. Sağ yön Aydın istikameti. Karşı taraftaki ikili olan demiryolu hattı Çiğli istikametinden gelip, Basmene Gar’a doğru gidiyor. Karşıda rayların ‘’V’’ şeklindeki konumundaki köşede bir duvar kalıntısı bulunmaktadır. Bu ters ‘’ L’’ şeklindeki duvar kalıntısı; bu noktada uzun yıllar hizmet etmiş kontrol kulesinin kalıntısıdır. Metro hattı üstten geçtiği için maalesef yıkılmıştır.


1990’lı yılların ortalarına kadar İzmir Banliyölerinde çalışan RM3000 ‘ler veya VT98 olarak bildiğimiz Raybus’laradan biri Çiğli istikametinden Basmane Gar’ a doğru istavrozdan geçiyor. Kontrol kulsesi henüz terinde duruyor. Bir üstteki fotoğraf ile bu fotoğrafı karşılaştırdığımızda aynı yeri dünü ve bugünü ile rahatlıkla karşılaştırabiliyoruz.
(Buradaki konumun ve VT 98’in geçişinin fotoğrafını çeken kişi ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır. Bilenler bilgi verebilir ise seviniriz.)

Bu bölümümüzde Alsancak-Buca banliyö hattı üzerinde bulunan ve ilginç görünümü ve kullanımı ile Dünya demiryolları arasında az örneğine rastlanan ray kesişmelerini ‘’İstavroz’’ ray yapısını inceledik.

Bir sonraki bölümde, ilk banliyö hattı ( Türkiye ve İzmir’in)  istasyonlarını aktaracağız.

Çevrimdışı Okan

  • Kulüp Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: ?stanbul
  • İleti: 1120
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #24 : Eylül 01, 2008, 19:22:05 »
Teoman bey çok güzel bir çalışma oluyor, ilk fırsatta site ortamımız olan www.modeltrenciler.com/site ye aktaracağım.

Bu arada evet Karabük takma adı ve fotograflar Bastian Chlond'a ait, geçen aylarda Alman forumundaki tüm fotograf konularının linklerini bir dosyada toplamıştım. Dosya http://modeltrenciler.com/forum/index.php?topic=2523.0 konu başlığından bulunabilir. Ayrıca bu konu başlığında B. Chlond'un Karlsruhe üniversitesindeki fotograf arşivinin linkini de vermiştim. Bastian o yıllarda bizim için inanılmaz bir yolculuk yapmış ve fotograflamış, güzel bir anlatımla da Alman forumda paylaşmış.

Çevrimdışı Teoman Kardaşlar

  • Teoman Kardaşlar
  • Kurul Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: izmir
  • Yaş: 65
  • İleti: 2458
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #25 : Eylül 03, 2008, 14:53:53 »

Okan Bey, ilginize ve Web Sitesi ile ilgili gösterdiğiniz çabaya çok teşekkürler.

TCDD 'ye yönelik fotoğraf çalışmaları ile hepimizin beğenisini kazanan Bastian Chlond ile ilgli forumdaki çalışmanızda, bizlerin yararlanacağı  çok güzel bir girişimdir. Tekrar çok teşekkürler.


11. BÖLÜM

Bu bölümde ve sonraki bölümlerde yayınlayacağımTürkiye’nin ve İzmir’in ilk banliyö hattını; Alsancak Gar’da başlayıp, demiryolu üzerinden yürüyerek geldiğimiz Hilâl mevkiinden ( Ray kesişme alanı) sonra da Buca İstasyonu’na kadar sürdüreceğiz. Yol üzerinde dünü ve bugünü yansıtan görüntüleri paylaşacağız.


Hilâl Metro istasyonuna ulaşan yaya köprülerini kullanarak ‘’ İstavroz’’ u görüntüledikten sonra demiryolu hattına tekrar inerek tarihi İzmir-Aydın demiryolu üzerindeki serüvenimize devam ediyoruz. Yönümüz ilk ara istasyon olan Kemer İstasyonu. Alsancak Gar’ı arkamıza alarak yürüyüşe geçiyoruz.


İstavroz’u geride bırakarak ilerlediğimizde, iki hattın Metro çalışmaları nedeniyle kesildiğini görüyoruz. İleride solda görülen ve 1860 yıllarında yapılmış olan Kemer İstasyon karşısında bulunan büyük yük deposudur. Alsancak Gar’ın yoğun yüklemelerdeki işlemlerini hafifletmek amacıyla bir kısım yüklerin Kemer İstasyon çevresinde de yükleme ve boşaltma işlemleri için bu alandan yararlanılmıştır.


Kemer İstasyon’a yaklaştığımızda demiryolu ana hattına sağ taraftan bir yolun girdiğini görüyoruz. Bu yo:l İzmir-Aydın hattının tamamlanmasından sonra, Batı Anadolu’da ikinci hat olarak kurulan, İzmir-Kasaba Temdidi Demiryolu Hattı ‘nın başlangıç noktası olan; Basmane Gar’dan sonra, İstavroz’a gelmeden önce tek hat olarak ayrılıp, İzmir-Aydın Demiryolu Hattı’na girerek Kemer İstasyon’a ulaşan yoldur.


Basmane Gar’dan gelerek, bulunduğumuz İzmir-Aydın Demiryolu hattına bağlanan yolu ters yönden görüntülüyoruz.


Ağaçların arkasında kalan bina Kemer İstasyonu’dur. İstasyon karşısında sol da bulunan depoyu daha yakından görüyoruz. Deponun yanında bulunan boşluk Aydın-İzmir daha doğrusu Alsancak Gar’a doğru gelen yoldur. Biz Alsancak’tan geldiğimize göre Kemer İstasyonu’nun sağına gireceğiz. Basmane’den gelen demiryolu ile Alsancak’tan gelen demiryolu birleşerek tek hat olarak Kemer İstasyonu’na gelir. Geçmiş yıllarda, Alsancak Gar’dan, Aydın istikametine giden trenlerin yanında, Basmane Gar’dan da Aydın ve Denizli istikâmetine giden trenler de, bu hattı kullanarak Kemer İstasyon’a uğrarlardı. Metro çalışmalarının tamamlanmasından sonra bu demiryolu hattının da tekrar işleyecek olması TCDD yetkililerince bildirilmekte ve demiryolu çalışmaları yapılmaktadır.


İzmir-Aydın ve Alsancak-Buca Banliyö hattını aynen takip ediyoruz. Geldiğimiz nokta eskiden hemzemin geçidin olduğu yerdir. Önceleri burada, trenlerin geçmesi için hemzeminbariyerleri ile karayolu trafiğe kapatılır. Trenler güvenli bir şekilde geçişini tamamlayınca, tekrar hemzemin geçitte karayolu trafiği işlemeye başlardı. Son yıllarda karayolu trafiğinin artması ve İzmir Metrosu’nun da bu hattan geçecek olması nedeni ile buradaki hemzemin geçit iptal edilerek karayolu alttan geçirilmiştir. Fotoğrafta sol tarafta gördüğümüz alt geçit karayolunun havalandırma çatısıdır. Bu yapı ne yazık ki Kemer İstasyonu’nun görünüşünü olumsuz etkilemiştir. Eski hat tekrar zemin çalışması yapılarak demiryolu döşemeye hazırlanmaktadır. Sökülen tarihi raylar yolun kenarlarında beklemektedir.


İsatsyonun ve yolun ters istikâmetten görünüşü. Eskiden buharlı lokomotifler bu açıdan bakıldığında gelişleri çok heybetli görünürdü herhalde. Kemer İstasyonu zarif mimari yapısı ile dikkati çekmektedir. Burasının restorasyonu tamamlanınca, İzmir Belediyesi’nin bir kültür merkezi olarak işletileceği yetkililerce belirtilmektedir.


Kemer İstasyonu’nu yol üzerinden genel görünüşü ile inceliyoruz. Eski hemzemin geçidin yerine, karayolu alt geçidi yapılmış ve İstasyon önü maalesef kapanmıştır. Burada bir başka durum dikkatimizi çekmiştir. Kemer İstasyon binası üzerine ‘’Kemer Gar’’ yazılmıştır. Oysa burası hat üzerinde bir ara istasyon konumundadır. Ancak! şehir merkezine yakın oluşu ve çevresi ile ele alındığında büyük bir istasyon görünümünde olmasından dolayı, bu binaya Gar’da denilmiş olabilir.


Kemer Gar’ın ana binasının yola bakan kısmı. Burası yolcu salonu olarak kullanılan yerdir. Aslına uygun olarak restore edildiği görülmektedir.


Kemer Gar’ın açık alanda yolcuların yağmur ve güneşten korunmaları için sundurmalar yapılmıştır. Bu sundurmaların yapısı da yine geçmiş yıllarda ilk yapıldığı malzemeler korunarak restore edilmiştir. Ortada görülen küçük taş bina ise demiryolu görevlilerinin kullandığı idari binadır. Bu binada yapısı itibari ile çok sevimli bir görünümdedir. Pencere ve panjurlarının zarifliği çok dikkât çekicidir.


Kemer Gar’ın veya Kemer İstasyonu’nun demiryolu hattı içinden ters yönden görünümünü aldıktan sonra demiryolu hattı içinde Aydın istikâmeti yönünde yolumuza koyuluyoruz.


Kemer İstasyonu’nu arkamıza alarak bir zamanlar buharlı lokomotiflerin geçtiği bu tarihi yoldan serüvenimize devam ediyoruz.

Bundan sonraki bölümümüzde Şirinyer İstasyonu’na doğru yol alacağız. Bu istasyon öncesi rampa çıkışları başlayacak. Bu rampalarda ve özellikle yarma dediğimiz geçitlerde, 1979 ve 1981 yıllarında fotoğrafları çekilmiş olan buharlı lokomotiflerin de yer aldığı fotoğraflara ve bu günkü yerlerinin görüntülerine de yer vereceğiz.

Çevrimdışı Teoman Kardaşlar

  • Teoman Kardaşlar
  • Kurul Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: izmir
  • Yaş: 65
  • İleti: 2458
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #26 : Eylül 03, 2008, 22:38:15 »


12. BÖLÜM


Kemer İstasyonu’na kadar 3 hatlı olan demiryolu, Kemer İstasyonu’nun bitimiyle iki hata düşüyordu. Şimdi yapılan metro çalışmalarında ise 2 hat metro için bir hatta TCDD için kullanılacağı belirtilmektedir. Şimdi Kemer İstasyon sonrası hemzemin geçite yaklaşıyoruz.


Yeni demiryolu çalışmaları, Gürçeşme (Kançeşme) yoluna geçiş yapan hemzeminine kadar getirilmiş durumdadır. Bu hemzemin geçiti sonrası yol klasik iki hatlı yapısı ile devam edecektir.


Gürçeşme yoluna giriş yapan hemzemini geçer geçmez İzmir-Aydın iki hatlı demiryoluna devam ediyoruz. İngiliz yapımı bu demiryolunda, bizi yine bir İngiliz makası karşılıyor. Bu noktadan sonra demiryolu rampası başlıyor.


Demiryolunda oldukça dik bir eğim görülüyor.Bu yol ilk yapıldığı yıllarda sağında ve solunda yerleşim yerlerinin hiç olmadığı, bol yeşilliğin olduğu bir alanmış. İzmir’in körfezine dökülen Meles akarsuyunun açtığı vadinin kenarından, demiryolu yukarı doğru çıkmaktadır.



Gürçeşme’nin alt kısımlarında halâ sulak bir alandan bulunan hemzeminden geçiyoruz. Görüldüğü gibi bugünlerde kullanılmayan demiryolunun üzerini yeşillikler kaplamış aynı zamanda çevredeki yeşillik alanda eski özelliğini sürdürüyor.


Yukarı doğru rampa devam ediyor. Sağ tarafımızda yeşilliğin daha bol olduğu zamanlarda adını Yeşildere olarak alan bölge  bulunuyor.


Rampada ilerleyip duruyoruz ve arkamızı dönüp geldiğimiz yöne bakıyoruz. Burada demiryolu eğimini daha iyi gözlemliyoruz.


Biraz daha ilerleyip tekrar akamıza bakıyoruz. Şimdi bu fotoğraftaki ‘’S’’ kıvrımlı virajı dikkâtle inceleyelim. Bu yeri, bu  fotoğraftan sonra gelecek fotoğraf ile karşılaştıralım.


Görüldüğü gibi bundan tam 27 yıl önce Sebastian Chlond ‘un (Karabük) çektiği bu görüntü ile bizim bir önceki fotoğraftaki görüntünün yeri aynı yer. 


Virajlardan sonra tekrar yukarı doğru çıkıyoruz. Burada ilk yarma ile karşılaşıyoruz. Yarma: dağ uzantısının, herhangi bir yolu engellememesi için dağın bir bölümünün yarılarak, yolun rahat bir şekilde geçmesinin sağlandığı yer.


İzmir-Aydın Demiryolu üzerinde ilk yarmanın olduğu yerde bulunuyoruz. Olduğumuz yerde ters dönerek, yönümüzü Alsancak yönüne doğru çeviriyoruz. Burada Antik Çağda Roma Dönemi’nde yapılmış İzmir’in su ihtiyacını karşılayan su kemerlerinden birinin başlangıç noktası bulunmaktadır. Gürçeşme Dağı’nın eteklerinde akan suyu, Meles Akarsuyu’nun üzerinden geçirip kent merkezine taşıyan su kemerlerinin ilk ayağı fotoğrafta sağda görülen kalıntıdır. Buradaki ilk ayak sonrası yer alan  kemer demiryolu geçişi için yıkılarak yol genişletilmiştir. Yine bu noktada Bastian Chlond Br 52 buharlısının çekmiş olduğu yolcu vagonlu banliyö trenini fotoğraflamıştır.


Bastian Chlond'un fotoğ afladığı banliyö treni Yeşildere rampasında ilk yarmanın olduğu yerde. Bir önceki fotoğraf ile burasının yine karşılaştırarak geçmişi bir kez daha anıyoruz.


İzmir-Aydın tarihi demiryolu üzerinde bulunan ikinci büyük yarmaya doğru ilerliyoruz. Bu nokta Yeşildere rampasının üst noktasıdır. Buradaki Gürçeşme dağının diğer bir parçası demiryolu için yarılarak yol genişletilmesi yapılmıştır.


İkinci yarmanın bulunduğu yerde ilerleyerek ters dönüyoruz. Demiryolundan çıkarak sağ çaprazdan buranın görüntüsünü alıyoruz. Demiryolunun her iki yanında yapılan güvenlik duvarları ve parmaklıklar yakın zamanda yapılmıştır. Uzun yıllar bu yol kenarları açık olarak kullanılmıştır. İşte bu noktada yine bizim bildiğimiz ve TCDD’nin buharlı lokomotiflerinin geçmiş yıllarda fotoğraflanmış bir yerde hatıralarını anıyoruz.
 

Bastian Chlond'un ikinci yarmada fotoğrafladığı Br 52’li banliyö treni. Fotoğraftan dan anlaşıldığı bu yarmada çıkış rampası bitmiş, Şirinyer İstasyonu’na doğru iniş rampası başlamıştır. Bu görüntüyü de bir önceki fotoğraf görüntüsü ile karşılaştırarak, bu yol üzerindeki buharlıların geliş gidişlerinin 27 yıl önceki anılarını tazeliyoruz.


İzmir-Aydın ve Alsancak-Buca ilk banliyö hattının bu ilginç noktasında biraz dinlenip geçmiş yılların anısına ve bizlere o günkü buharlı görüntülerini aktaran Bastian Chlond'a selamlar gönderiyor ve bir kez daha şükranlarımızı iletiyoruz.

Bundan sonraki bölümde Şirinyer’e doğru ilerleyip, buradaki yol özelliklerini ve Şirinyer İstasyonu’nu aktaracağız. Görüldüğü gibi bu tarihi yolu şu ana kadar yürüyerek geldik ve yine yürüyerek Buca’da sonlandıracağız. Tarihi yerinde yaşamak çok keyif verici ve bir o kadar da değerli geliyor insana. Bu yollar yakın bir zamanda metro çalışmalarına açılacak ve o zaman bu demiryolları üzerinde yürümek güvenlik gerekçesi ile mümkün olmayacak. Bu açıdan da bu durumu değerlendirdiğimizde bu günlerde buraları böylesine yaşamak bu tarihi yolun incelenmesinde ayrı bir anlam katıyor insana.

Çevrimdışı Ferda

  • Ferda Genç
  • Kurul Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: ?stanbul
  • Yaş: 64
  • İleti: 1630
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #27 : Eylül 03, 2008, 23:56:27 »
Teoman bey, Bastian Chlond'un yıllar önce çekmiş olduğu fotoğraflar ile sizin günümüzde aynı yerlerde çektiğiniz fotoğraflar sanki üzerine kopya kağıdı koyulmuşlar gibi.Tekrar ellerinize ve emeğinize sağlık.
Saygılar
Ferda...
« Son Düzenleme: Eylül 04, 2008, 09:43:56 Gönderen: Ferda »
İYİ YAPILMIŞ BİR İŞİN ÖDÜLÜ, ONU YAPMIŞ OLMAKTIR.

Çevrimdışı Teoman Kardaşlar

  • Teoman Kardaşlar
  • Kurul Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: izmir
  • Yaş: 65
  • İleti: 2458
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #28 : Eylül 04, 2008, 16:57:56 »

Ferda Bey ve Ümit Bey, görüşleriniz için teşekkürler. Türkiye'nin ilk demiryolu üzerinde bulunmak ve ilk Banliyö
hattında adım adım inceleme yaparak, geçmiş yılları anmak çok heyecen verici bir duygu.
Ayrıca sizler ile bu durumları paylaşmak ta işin bir başka keyif verici yanı. İlginize teşekkürler.



13. BÖLÜM


İzmir-Aydın ve Alsancak-Buca Banliyö demiryolu hattı üzerindeki çıkış rampasından sonra ikinci yarmayı da arkamızda bırakarak Şirinyer’e (Kızılçullu) doğru ilerliyoruz.


Şirinyer mevkiinde ve eski tarihi İstasyonun bulunduğu yerde, metro çalışmaları yapılmaktadır. İkinci yarmadan yaklaşık 500 metre sonra eski demiryolu hattı kesiliyor ve metronun yeraltı giriş rampası başlıyor.


Demiryolunun kesildiği yerden çıkarak eski demiryolunun üzerine yapılan metro giriş rampasının yanından yolumuza devam ediyoruz.


Metro yeraltına giriş rampasının üzerinden geçen, eski hemzemin geçitinin bulunduğu yerden geriye dönerek eski demiryolunun bittiği yer ile yeni metro rampasının başladığı, buna bağlı olarak yeni rayların döşeneceği yeri inceliyoruz.


Şu anda bulunduğumuz yer, eski İzmir-Aydın demiryolunun Şirinyer istikametine giden yolun ters yönü ve hemzemin geçitin köşesi. Bu görüntüyü dikkâte alarak bir sonraki fotoğraf görüntüsünü incelemeye alalım.


Bastian Chlond’un 1981 yılında aynı noktadan fotoğrafladığı Br 52 lokomotifinin çektiği banliyö treni Şirinyer İstasyonu’na yaklaşıyor. O yıllardaki Br 52 sınıfı buharlı lokomotifleri, kısa yolcu vagonları ile banliyö seferleri yaparlardı. Dizel lokomotiflerin TCDD’de yerini alması ve her geçen gün sayılarının artması sonucu buharlı lokomotifler; son yıllarında şehirlerarası uzun mesafeli hatlardan çekilip, bazı banliyö hatlarına verilirlerdi. Uzun yolcu vagonları ve  yük vagonları ile beraber şehirlerarası seferlerde (Genellikle Ege Bölgesi’nde Balıkesir, Uşak, Afyon ve Aydın) çalıştıkları da olurdu. 1979 ve 1981 yıllarında Bastian Chlond’un çektiği fotoğraf görüntülerinden bu özelliği çıkarabilirz. 


Metro yer altı giriş rampasının üzerindeki eski hemzemin geçitin bulunduğu yerde, yönümüzü Şirinyer İstasyonu istikâmetine doğru çeviriyoruz. Artık rampa yeraltına doğru girmiş ve metro yolu ileride, Şirinyer İstasyonu altından metro tüneli ile geçer konuma gelmiştir.


Biz yolumuza artık eski demiryolunun ortadan kalktığı, şu anda toprak zemin olan yerden devam ediyoruz. Yürüdüğümüz yerde 150 yıl öncesi yapılan İzmir-Aydın demiryolunun bir kesiti bulunmaktaydı. O yıllardan artık günümüze Şirinyer İstasyon binaları kalmıştır. Binaları diyoruz çünkü Şirinyer İstasyonu demiryolu hattı üzerinde sağ ve sol’da bulunan iki ayrı binadan oluşmaktadır. İzmir-Aydın istikâmetindeki bina şu anda sağ konumda taş yapı ve İngiliz Mimarisi özelliğinde olan  binadır. Yol yapımı sürdüğünden geçici olarak bu alana kara taşıtları park yapmaktadır. Daha sonra bu alanlar düzenlenip, yayalar için park ve yeşil alan düzenlemesi yapılacaktır.


Demiryolu hattının, Aydın yönünde olan binanın yanından geçip, ters yönden görünümünü inceliyoruz.


Eski Şirinyer İstasyonu bitiminde bulunan hemzemin geçite gelip, bu kez Aydın-İzmir İstikâmetindeki istasyon binasının konumunu gözlemliyoruz. Bu bina ile diğer bina karşı karşıya yerleştirilmiştir. Buradaki bina diğerinden daha büyük ve daha işlevsel olarak inşa edilmiştir. İstasyon idarî binaları ve lojmanları burada yapılmıştır.


Eski Şirinyer İstasyonu’nu geride bırakarak İzmir-Aydın yönündeki demiryolu üzerine yeni inşa edilen Metro istasyonu ile karşılaşıyoruz. Bu alandaki raylar sökülmüş, metro demiryolu yer altından geçirilmiş ve üzerine yeni Şirinyer İstasyon binası yapılmıştır.


Yeni yapılan İstasyon binasının üzerindeki ismi ve yılını görüntülüyoruz. Bu istasyonun, hem İzmir Metro’sunun hem de TCDD’nin olarak kullanılması planlanmaktadır. Bu günlerde yeni hazırlanıp, yasalaşması beklenen demiryolu kanuna göre de; TCDD’nin özelleştirilmesi söylentileri oluşmaktadır. Eğer böyle bir durum gerçekleştirilirse demiryolları özel şirketler tarafından işletilebilinecek. Bu görüş TCDD çalışanları tarafından dile getirilmektedir.


Şirinyer Yeni İstasyon binasını geçerek eski İzmir-Aydın demiryolu’nun sola ayrılarak Buca’ya giden yolunu takip etmek üzere sola dönüş yapıyoruz. Eskiden bura yol makasla ayrılıp sola girerek Buca İstasyonu’na kadar gider ve son bulurdu. İleride solda görülen ağaçların bulunduğu yerde eski Buca demiryolu bulunmaktadır. Metro yapımı nedeni ile bulunduğumuz noktada bulunan raylar sökülmüştür.

Bundan sonraki bölümde Şirinyer-Buca Demiryolunu takip ederek, Buca İstasyonu’na ulaşacağız.

Çevrimdışı mahmutzey

  • Kulüp Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yaş: 73
  • İleti: 57
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #29 : Eylül 04, 2008, 19:25:25 »
Teoman Bey,

Bir belgesel niteliğindeki yazınızı özellikle Ege Bölgesi demiryolu tarihine olan ilgim nedeni ile büyük bir keyifle okudum. Ancak aynı zamanda metro çalışmaları nedeni ile zarar gören ve görecek olan tarihi doku için de üzülmemek elde değil.
Bu çalışma kapsamında eğer yolunuz Çamlık'a düşerse, orada çalılar arasında hala sapasağlam duran ve şu anda kullanılmayan eski tüneli ve demiryolunu da dikkatinize sunmak isterim. Eğer organize bir gezi yapabilirsek arşivimdeki bilgilerle size katılmayı hakikaten çok isterim.

Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum,

Mahmut

Çevrimdışı Teoman Kardaşlar

  • Teoman Kardaşlar
  • Kurul Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: izmir
  • Yaş: 65
  • İleti: 2458
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #30 : Eylül 04, 2008, 22:59:00 »

Mahmut Zeytinoğlu Bey, merhabalar. Ege Bölgesi Demiryolu tarihine karşı ilgi göstermenizden çok memnun oldum.

Çamlık Buharlı Lokomotif Açık Hava Müzesi'ne birçok kez gittim. Her zaman da gitmek arzusu içindeyim. Bizler gibi demiryolu sevdalıları için orası bir cennet. Düzenlenebilecek gezide yer almaktan onur duyarım. Sizleri de her zaman Çamlık ziyareti için beklerim.

Arşivinizdeki bilgi paylaşımı girişiminize çok teşekkür ederim. Çok yararlı bilgiler olacağı kesindir ve bu bilgilerden bizleri yararlandırmanız çok güzel olacaktır.

Mahmut Bey Çamlık'ta bulunan tüneli ve eski Çamlık İstasyonu ile buna bağlı olarak kullanılmayan demiryolunu incelemiştim. Bu konuyu da forumda yayınlamıştım. Daha sonra Okan Bekatlı Bey, Web Sitesi'ne bu konuyu aktardılar. Kendisine teşekkürlerimi bir kez daha iletirim.

Aşağıdaki linkten bu konuyu izleyebilirsiniz. Tünel ile ilgli görüntüleri, konu başlangıcından sonraki 18. fotoğraf ve sonrasını takip ederek görebilirsiniz.
http://www.modeltrenciler.com/site/content/view/84/9/

Mahmut Bey, nazik düşünceleriniz için teşekkürlerimi sunar, size de iyi çalışmalar dilerim.





14. BÖLÜM

Şirinyer İstasyonu sonrası Buca demiryoluna girerek inceleme gezimizi sürdürüyoruz.


Aydın-İzmir Demiryolu hattından makas ile sola ayrılan yol, Buca’ya doğru devam ediyordu. Ne yazık ki metro yapımı nedeni ile bu yol iptal edilmiş olup, artık Şirinyer bağlantısı tamamen kesilmiş olan bu yol tarihe karışmış olacaktır. Demiryolu şimdilik Buca İstasyonu’na kadar yerinde durmaktdır. Bu yolu şimdi takip ederek Buca İstasyonu’na ulaşacağız.


Yolun Şirinyer bağlantısının kesildiği noktadan geriye dönüp bakıyoruz. Bulunduğumuz  nokta: Buca dönüşü trenlerin makas ile  Aydın-İzmir Demiryoluna girerek, önce Şirinyer İstasyonu’na uğrayıp, daha sonra Kemer İstasyonu ve son durak olarak, Alsancak Gar’a ulaştıkları güzergâha girdikleri yerdir.


Buca’ya doğru uzanan demiryolu üzerinde yürüyüşe geçiyoruz. Burada yol üzerine konmuş olan ray ve traversler; İzmir-Aydın demiryolu Şirinyer yeni istasyon alanından sökülüp çıkarılan demiryolu malzemeleridir.


Buca demiryolu gidiş yönünde, Buca’nın yüksek rakımlı bir yerleşim yeri olmasından dolayı rampa çıkışlı bir özellik taşımaktadır. Sağ ve sol kıvrımlar yaparak demiryolu devam ediyor.


Buca demiryolu sürekli çıkış konumunda devam ediyor.


Klasik toprak yolda 1.5 km. kadar gittikten sonra demiryolunun kilitli taş sistemi ile kaplanmış bir yol içinde kaldığını görüyoruz.


Rayların sökülmeyip kilitli taş döşeme yolda devam ettirildiğini görünce hiç değilse tamamen yok edilmemiş olması biraz buruk da olsa sevinç yaratıyor. Belki ileride Buca Belediyesi  bu tarihi demiryolunu değerlendirip, hiç değilse Buca-Şirinyer arası 2.5 km. ye yakın bu yolda; nostalji amaçlı bir lokomotif ve küçük boyutlu bir-iki vagon ile burayı tekrar yaşatabilir mi? diye içimden geçiriyorum. Çeşitli yayınlarda yurt dışında gördüğümüz anı treni amaçlı bir proje, belki burada gerçekleşebilir.  Şimdilik biz böyle bir olguyu hayâl edelim, belki bir gün böyle bir hayâl gerçek olabilir.


Buca’nın kendine özgü, İstasyon çevresindeki uzun yıllardır bozulmamış yeşilliği görülüyor. Kilit taşlı düzenlenmiş olan demiryolu, yine Buca Belediyesi’nin girişimi ile oturma yarlerinin olacağı , kişilerin gezi alanı olarak değerlendirebilecği, hediyelik eşyaların satılabileceği vb.‘’Sevgi Yolu’’olarak projelendirilmiş, ancak sonra bu proje yarım bırakılmış.


Bu yolun sonuna geldiğimizde, demiryolunun işlediği dönemlerde hemzemin geçit olan yerde ne yazık ki raylar yolun altında bırakılarak, yol üstüne yeni asfalt kaplaması yapılmış bir görüntü ile karşılaşıyoruz. Eski hemzemini geçince rayların devam ettiğini görüyoruz. Karşıya rayların devamına doğru geçiyoruz.


Buca İstasyonu’na az bir yolumuz kalmış durumda görülüyor. Sola virajdan sonra istasyon yoluna ulaşmış olacağız.


Buca İstasyonu son istasyon olma özelliğini gösteren bir istasyon olduğundan buraya gelen trenlerin lokomotifi, istasyonun sonuna doğru bulunan makastan, vagonlardan ayrılarak ikinci hata geçer burada bulunan makastan tekrar geldiği hata geçerek tersten vagonlara bağlanıp Alsancak yönüne gitmek üzere hazır beklerler ve kalkış vakti geldiği zaman düdüğünü öttürerek hareket ederlerdi. Son yıllarda, Buca’ya Raybus ve Mototrenler çalıştırıldığından manevra yapma olayına gerek kalmadığı için nedeni bilinmedik bir karar ile istasyon önünde bulunan ikinci makas kaldırılmıştır.


Yeşillikler içinde, çam ağaçlarının arasına saklanmış, yalnızlığa terkedilmiş şirin Buca İstasyonu’na yaklaşıyoruz.


Buca İstasyonu bizi karşılıyor. Türkiye’nin ilk Banliyö demiryolu hattı olan Alsancak-Buca Demiryolunu yaya olarak, Alsancak Gar’dan başlayan yürüyüş ile tamamlamış oluyoruz. Bu yolu trensiz gelmeme  rağmen, anıları tazeleyerek, geçmişi anarak bu tarihi yolu kat etmek oldukça keyifli geldi bana.

Buca tren istasyonu inceleme fotoğraflarını bundan sonraki bölümde yayınlayacağım. Buca İstasyon’u, demiryolu tarihimizdeki en ilginç küçük ve son istasyon olması ile beraber ilginç bir özellik göstererek, günümüze kadar, ilk yapıldığı şeklini koruyarak gelmiştir. Özellikle tabanındaki taş dokusu görülmeye değerdir.

Çevrimdışı Barbaros

  • barbaros a??rbaş
  • Kulüp Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: istanbul
  • Yaş: 61
  • İleti: 278
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #31 : Eylül 04, 2008, 23:38:11 »
Teoman hocam elleriniz dert görmesin bir belgesel kıvamında şahane sunum yapıyorsunuz, ama bu fotoları gördükçe insan bu ülkede bu insanlarla beraber yaşadığına lanet ediyor. bunlar metro yapma bahanesi ile demiryollarını talan ediyorlar .demiryolunun anası sayılacak ege de yakında hat kalmayacak.bir iki tane gösteriş hattı ile insanları(hızlı tren yolu)kandırıp diğer bütün yolları yok edecekler. otomobil satan benzin satanlar kıs kıs gülüyorlar ülkeyi çıkarları uğruna satıyorlar.hatta bu işi devlet eliyle yapıyorlar yazıklar olsun.Atamız en büyük hayallerinden birini yok eden insanlara ülkeyi emanet ettiğini görse bin kere ölürdü her halde. istanbuldada bir metrobüs cılgınlığıdır gidiyor.tanesi 1 milyon euro ya alınanan otobüsleri kullanacakmış halkımız. iki sene sonra hepsi hurdaya cıkacak hadi bakalım yenisi 1.5 milyon euraya.yollar bozulacak hadi yeniden asfaltla. ama Ata doğru söylemiş insanlar layık oldukları şekilde yönetilir.kimseden gık çıkmıyor herkes memnun el birrliği ile ülkey teslim ediyoruz.NOT:çamlık müzesini işleten arkadaş trt1 de çamlığın etrfında toprak altında 7.8 km yol olduğunu ve bunu gün yüzüne çıkarıp işleteçeklerini söyledi.inşallah doğrudur.

Çevrimdışı Teoman Kardaşlar

  • Teoman Kardaşlar
  • Kurul Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: izmir
  • Yaş: 65
  • İleti: 2458
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #32 : Eylül 05, 2008, 02:28:13 »



Barboros Bey, konu ile ilgli görüşlerinize çok teşekkürler. Bizler olaylar karşısında olumlu ve iyi düşünmek zorundayız. İyi düşünelim, iyi işler olsun. Temennim budur.

Çamlık'ta bulunan yol ortaya çıkarılır ise güzel bir iş yapılmış olunur. Söylenenler gerçekleşirse, demiryolu tarihimize yönelik güzel bir hizmet olur.

15. BÖLÜM


Buca İstasyonu’na karayolu tarafından yani İstasyon Caddesi’nden girerek incelemeye başlıyoruz. İstasyon demiryoluna paralel bir konumda, son istasyon olmasına karşın, sanki ara istasyon konumunda mimari yapısını sergilemektedir.


Bir önceki fotoğraftaki açıklamamızı doğrularcasına hat sonu arkasından istasyonun yolcu indirme ve bindirme alanını ve üzerindeki sundurmayı gözlemliyoruz. İstasyonun taş bina olmasının yanında yapıldığı devirlerdeki ahşaplarının korunmuş olması da çok dikkât çekicidir.

 
İstasyonun çevresinde ‘’L’’şeklinde tabanına döşenmiş olan taşların dokusu ilk yıllardaki gibi aynen durmaktadır. Tabandaki taş yapı çalışması her yerde pek rastlanmayan bir özellik taşır.


İstasyonun, çevresi açık üstü sundurma olan  açık bekleme alanını geçerek ters yönden bu yapıyı gözlemliyoruz.


Sundurma altının demiryolu geliş yönüne bakan tabanındaki köşede bitki motiflerini görüyoruz.

 
Gördüğümüz kısım istasyonun bilet gişelerinin olduğu ve kışın bekleme salonunun bulunduğu bölüm. Burada ne yazık ki koruma adına giriş kapıları metal saç ile kapatılmış durumdadır. Temennimiz biran önce bu zarif binanın yeniden düzenlenip Buca Belediyesi’nce koruma altına alınarak, sanatsal ve kültürel bir alanda değerlendirilmesidir.


Buca İstasyonu eski fotoğrafından, bilet gişelerinin ve bekleme salonunun bulunduğu yere giriş kapılarının  ahşap halini görüyoruz.


Bugünkü görünümünde ise bu kapıların üzerleri metal saç ile kapatılarak içersinin tahrip edilmesi önlenmiş.


Binaya giriş yapılan iki kapının orta üst noktasında binanın yapım tarihi bulunmaktdır.


1871 yılnda yapılan Buca Tren İstasyonu’nun yapılış tarihini gösteren taş blokun yakından görünümü.


Giriş kapılarının önünde bulunan zemindeki süslemeli taş doku. Buca geçmiş yıllarda bağları ile ün salmış bir yerleşim yeriydi. Üzüm dalları ve yapraklarını simgeleyen bitkisel motifli bu taş işçiliği oldukça ilginç ve bir o kadar da güzel görülmektedir.


İstasyon binasının arka kısmından bir görünüm. Buradaki duvar yapısı ile istasyon binası sağlamlığı ile oldukça güven veren bir yapı sergilemektedir.


İstasyon binasının idari kısmı ve depolarının giriş kapıları henüz kapatılmamış eski ahşap yapıları halen durmaktadır. Ancak gerekli güvenlik tedbirleri alınmadıkça her an bu tarihi yapıda istenmedik durumlar olabilir.

Türkiye’nin ilk banliyö hattı olan İzmir-Buca daha doğrusu Alsancak-Buca Demiryolu hattının tanıtımı konusunu Buca İstasyonu’ndan birkaç eski fotoğraf ile tamamlayalım.


1890 yılında Buca’da yaşayan Levanten ailelerinden bir grubun Buca İstasyonu’nda hatıra fotoğrafı.


1920’li yıllarda trenin Alsancak’a kalkışı


1940’lı yıllarda Alsancak’tan gelen trenin lokomotifi, manevra yapıp ikinci hatta giderek vagonların diğer baş kısmına doğru ilerleyiş anı.


Buca İstasyonu’nda 1970’li yıllarda bir buharlı lokomotif  manevra anında.

Türkiye tarihinde ilk demiryolu olan İzmir-Aydın demiryolunun kuruluş aşamaları ve yine bir ilk olan İzmir-Buca (Alsancak-Buca-Alsancak) Banliyö demiryolu hattını inceledik , bu hattı yaya olarak, başından sonuna kadar katettik, geçmiş yılların hatıralarını tazeledik ve ‘’Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk’’ konumuza bir süre ara veriyoruz.  Daha sonraki bir zamanda, demiryollarımızda geçmişe yolculukta buluşmak üzere tüm demiryolu sevdalılarına selamlar, saygılar, sevgiler.

Teoman Kardaşlar

Çevrimdışı irfantprk

  • ?RFAN TOPRAK
  • Kulüp Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yaş: 53
  • İleti: 505
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #33 : Eylül 05, 2008, 06:37:01 »
Teoman Bey.......

Emeklerinize sağlık.Bu sıcaklarda böyle bir tarihi belgeyi bizimle paylaşıyorsunuz.Tekrar tekrar teşekkür ederim.

Yalnız beni üzen ''sevgi yolu yapalım'' derken 150 yıllık bir tarihi yok etmeleri.
Gerçekten içler acısı.İnşaalh hat tekrar çalışır.
Belgeselde seyretmiştim.ABD'nin Union Pacific demiryolunun ahşap bir yolcu istasyonunu koruma altına almak için ne kadar çaba harcadılar.Bizim ilk göz ağrımız demiryolunun böyle katledildiğini görselerdi,isyan ederlerdi.

yazık,gerçekten yazık.

saygılar,selamlar.

irfan toprak 

Çevrimdışı mahmutzey

  • Kulüp Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yaş: 73
  • İleti: 57
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #34 : Eylül 05, 2008, 10:55:09 »
Haldun Bey,
Bilgisayarlarla aramız pek iyi olmadığı için paylaşımım çok kısıtlı kaldı, farkındayım. Bu konuyu bilen bir arkadaşımın yardımları ile hem arşivimi düzenleyeceğim hem de paylaşımı arttıracağım.

Teoman Bey'e değerli çalışmasından dolayı bir kez daha teşekkür edip, özellikle Ege Bölgesindeki eski buharlı seferleri nostaljik bir şekilde yaşatabilecek birkaç DVD bilgisi vermek istiyorum. Bu filimler 1980 li yıllarda 8 mm'lik makinalarla çekilmiş daha sonra ise ticari amaçla hazırlanarak VHS ve DVD-R formatında piyasaya sunulmuştur.
Yapımcı İngiliz Alcazar Video; www.alcazarvideo.co.uk

Yapıtlar, 1) Steam Across The World 16 Western Turkey,
            2)     "       "        "      "     17 South West Turkey,
            3)     "       "        "      "     18 Eastern Turkey,
            4)     "       "        "      "     24 Western Turkey No.2
Bu DVD'lerde buharlıların tarifeli seferlerdeki son dönem görevlendirilmelerini, manevra yapmalarını hatta tendersiz küçük lokomotiflerin hareket halindeki görüntülerini izlemek mümkün olabilmektedir. En çok görülenler TCDD 44, 45, 46, 55, 56, 57 makinalar. Ayrıca depo ve istasyonların o dönemdeki durumlarını izlemek de hem ilginç hem de üzücü oluyor. Bana en çelişkili gelen konu ise kendi ülkemizin demiryolu geçmişini ancak dışarıya döviz ödeyerek izleyebilmemiz. Bizde benim bildiğim bu tip bir tek yapıt tesadüfen bir sahafta bulduğum 7 adet VCD den oluşan "Hicaz Demiryolu". İsim yanıltmasın, Türkiyeden de oldukça fazla ve tatmin edici tren ve buharlı görüntüleri var, daha sonra da sınırı geçerek Hicaz Demiryolu tarihini anlatıyor. Bunu yapımcısı da Doku Film Prodüksiyon Tanıtım AŞ.
Başka örnekler de buldukça bildireceğim...
 

Çevrimdışı MEHMET erdoğan

  • MEHMET erdo?an
  • Kulüp Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: erzurum
  • Yaş: 50
  • İleti: 708
  • Mehmet erdo?an
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #35 : Eylül 05, 2008, 12:09:52 »
teoman bey izmirin tarih kokan geçmişi ve izmirin tarihi yapısını vede demir yolu taşımacılığının izmirde ne kadar harektli olduğu geçmiştede önemini korumuş.o hareketlilik şimdide trizm bölgesi olan izmir için ne kadar faydalı olduğunu,da tahmin ediyorum 1860 lardan buyana demir yollarının korunup siz degerli kişiler gibi birçok insanın tarihi ortaya çıkarıp bizler ve gelecek nesile böyle tarihi güzellikleri aktarmaları onur vericidir.tarihimize sahip çıkalım demir yolu diyip geçmeyelim.geçmişi du güne taşıyan yorgun demir ağlardır onlar teoman hocam bu güzel resimler vesonsuz paylaşımınız için size minnetarım öğrencilerinizin sizin gibi değerli bir öğretmene sahip olduklarının umarım farkındadırlar.selamlar saygılar

Çevrimdışı Melih

  • Melih Uçar
  • Forum Üyesi
  • Yer: ?zmir
  • Yaş: 56
  • İleti: 98
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #36 : Eylül 05, 2008, 12:16:04 »
...
Türkiye tarihinde ilk demiryolu olan İzmir-Aydın demiryolunun kuruluş aşamaları ve yine bir ilk olan İzmir-Buca (Alsancak-Buca-Alsancak) Banliyö demiryolu hattını inceledik , bu hattı yaya olarak, başından sonuna kadar katettik, geçmiş yılların hatıralarını tazeledik ve ‘’Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk’’ konumuza bir süre ara veriyoruz.  Daha sonraki bir zamanda, demiryollarımızda geçmişe yolculukta buluşmak üzere tüm demiryolu sevdalılarına selamlar, saygılar, sevgiler.

Teoman Kardaşlar

Teoman Bey,

Öncelikle ayağınıza, dilinize ve elinize sağlık. Çok güzel bir çalışmayı öncelikle düşündüğünüz ve sonuçlarını da bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Buca'lı birisi olarak çocukluğumuzda raylarında/istasyonunda oyunlar oynadığımız, zaman zaman bindiğimiz ve her zaman hayranlıkla lokomotiflerini seyrettiğimiz, ayrıca benim için her iki dedemin de bu hatta TCDD görevlisi olarak çalışması sebebi ile özel önemi olan Buca - Alsancak demiryolunu bu güzel şekilde bizlere aktardığınız için şükranlarımı sunarım.

Sizin gibi Buca'lı bir hemşehrimizin yapmış olduğu bu katkı kanımca tarih içinde yerini alacaktır. Bizler nasıl Sayın Bastian Chlond'un geçmişteki fotograflarına bakarak özlem gideriyor isek kanımca bizlerin de çocukları ve onların nesilleri sizin fotograflarınıza bakarak özlem gidereceklerdir.

Ayrıca bu çalışmanın sizin de onayınızla Buca Belediyesi nezdinde hak ettiği şekilde değerlendirilmesi için birlikte bir girişim yapmamızın da isabetli olacağını düşünüyorum.

Tekrar teşekkürler,

Melih Uçar
« Son Düzenleme: Eylül 05, 2008, 14:27:30 Gönderen: Melih »
Melih Uçar
Ýzmir

Çevrimdışı Harun

  • Administrator
  • Forum Üyesi
  • Yaş: 65
  • İleti: 2880
  • herşey MTK yüzünden...
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #37 : Eylül 05, 2008, 12:47:24 »
Teoman bey,

Tek cümle ile ve tam anlamıyla bir "Teoman Hoca Çalışması" olmuş.

Her zamanki gibi.

Teoman Hoca Çalışması = Azami özen, tam anlaşılır olmak, en ince detaylar, güzel Türkçe, fedakarca çalışma, ve Ferda'nın imzasındaki gibi övgü beklemenin çok ötesinde "İyi yapılmış bir işin ödülü, onu yapmış olmaktır" felsefesi. 

Biz otururken ayağımıza getirdiğiniz güzel çalışmalar için sonsuz teşekkürler.

Selamlar,

Harun

Çevrimdışı Teoman Kardaşlar

  • Teoman Kardaşlar
  • Kurul Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: izmir
  • Yaş: 65
  • İleti: 2458
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #38 : Eylül 07, 2008, 10:59:59 »




Sn. İrfan Toprak: Böylesi bir tarihi demiryolu üzerinde yaptığım araştırma çalışması gerçekten çok keyifli oldu. Sizin de belirttiğiniz gibi  bu günlerde yaşadığımız hava sıcaklığı, beni biraz zorlasa da  bu tarihi demiryolu için değerdi diyebilirim. Ülkemizin şartları doğrultusunda, TCDD ile ilgli bazı yapı ve araçların, eskinin kazanılması yönündeki çalışmaları takdir etmek gerekir diye düşünüyorum. İşlediğim bu konuya gösterdiğiniz ilgiye ve görüşlerinize çok teşekkürler.

Sn. Mahmut Zeytinoğlu: Arşivinizi bizler ile paylaşma girişiminiz çok sevindirici. Şimdiden bu çalışmalarınızla bizleri aydınlatacağınızdan dolayı çok teşekkürler. Ayrıca demiryollarımız ile ilgili belge niteliği taşıyan dvd ‘lerin  İngiltere’deki kaynağını bildirmeniz çok iyi oldu. Buradan temin etmeye çalışacağız.

Sn. Mehmet Erdoğan: Güzel görüşlerinize çok teşekkürler. Öğrencilerimin beni nasıl değerlendirdikleri, onların kişisel görüşleri içinde saklıdır. .Ancak, ben onların hepsini sevgi ile kucaklıyor, anne ve babaların biz öğretmenlere en değerli varlıklarını emanet etme bilici ile ülkemize yararlı kişiler yetiştirme anlayışını esas alarak,  sevgi ve saygıya dayalı bir eğitim sistemi doğrultusunda yetiştirmeye çalışıyorum 

Sn. Melih Uçar: Yapmış olduğum bu çalışma ile ilgili gösterdiğiniz ilgiye çok teşekkürler. Burada yapmış olduğumuz çalışmalar ile ilgili Buca Belediyesi’ne birlikte girişimde bulunma düşünceniz bence çok uygundur. Sizin belirleyeceğiniz bir şekilde  yapılabilinecek her türlü girişime hazır olduğumu bildiririm.

Sn. Harun Yamanlar: Güzel görüşlerinize çok teşekkürler. Modeltrenciler forumunun ve Kulübü’nün bir üyesi olarak bu tür çalışmalarda bulunmak, benim çok anlamlıdır.

Sn. Okan Bekatlı: Demiryollarımız ile ilgili yapılan bu çalışmaya yönelik güzel görüşleriniz ve sitemize aktarımınız için çok teşekkürler. Siteye aktarılış şekli; diğer yapmış olduğunuz aktarımlar gibi son derece güzel ellerinize sağlık.

Saygılar, sevgiler.
Teoman Kardaşlar

Çevrimdışı İlyas Şıklar

  • ?lyas ??klar
  • Kurul Üyesi
  • Forum Üyesi
  • Yer: Eskişehir
  • Yaş: 62
  • İleti: 851
Ynt: Demiryollarımızda Geçmişe Yolculuk
« Yanıtla #39 : Eylül 08, 2008, 10:32:38 »
Sevgili Teoman Hocam,
her zamanki titizliğiniz ve akıcı anlatım üslubunuz ile “kaleme aldığınız”, inceleme gezisini yaparken aldığınız tadı bizlere de yaşattığınız ve birçoğumuzun bilgi birikimi dışında kalan bu konuda bizlere araştırmacılığın önemini hatırlattığınız bu çalışmanız için size sonsuz teşekkürler ediyoruz. Ortaya çıkan “araştırma-inceleme” yazısı her türlü övgünün üzerinde değerlendirmeleri hak ediyor. Tarih bölümünde bir doçent arkadaşımla birlikte yazdıklarınızı okuduktan sonra, arkadaşımın yorumu şu oldu: “Hoca’yı bir de Osmanlı Arşivlerine soksak…”. Tekrar teşekkürler ediyoruz. Sevgi ve saygılarımla… İlyas Şıklar